Gölgesi serindir çınar ağacı
Sırtımda yüklerim yürekte sancı
Dostlarım veriyor her gün bir acı
Buralardan başım alıp kaçayım
Şu yüreğim yıkık dökük virane
El alem büyüterek, Pireyi yapar deve
İçini yağ doldurmuş, dağ keçisi sanıyor
Elleri hep tetikte, girmişler siperlere
Tuttuğu her bir yerde, çalıp ordan kaçıyor
Elin tavuğu ele, nedense kaz görünür
Kaç Kadın Daha
Bir yıldız kaydı diyorlar
Kayan yıldız değil ki,
O bir can
O bir kadın
O bir anne
Kader yazılırsa insan alnına
Sende kaçamazsın ey deli gönül
Sevdiğini söyle ki çıksın karşına
Sevdadan kaçılmaz ey deli gönül
Gönül geldi geçti bir gaflet ile
Kaderimiz ağlamak mı
Eli kolu bağlanmak mı
Zalimlere dağlanmak mı
Kader bize sus mu dedi
Edebimden susuyorsam
Kadınım
Kadın, görmesini bilene güzel
Görmesini bilmeyenlerin ruhları, karanlıkta kalmış köre benzer.
Ne izi belli, ne yönü belli, ne de gideceği yolu
*
Hem sözünle, hem de tavrınla, ruhunu öyle bir okşa ki,
Kadın; görmesini bilene, her daim güzeldir.
Görmeyenlerin ruhları
Karanlıkta kalmış körler gibidir.
Ne yön bilirler, ne yol bulurlar
Kadına ver ki değeri,
Uzat ki sevgi güllerini.
Kadını; görmesini bilene, her daim güzeldir.
Görmeyenlerin ruhları
Karanlıkta kalmış körler gibidir.
Ne yön bilirler, ne yol bulurlar
Kadına ver ki değeri,
Uzat ki sevgi güllerini.
Güneşin sıcağı vurmuş bağrına
Al yazmayı başa takmış salınır
Çeker derdi gönlü güller bağında
Yürüdükçe ayrı hava takınır
Nasırlıdır kimi zaman elleri
Güneşin sıcağı vurmuş bağrına
Al yazmayı başa takmış salınır
Çekse de dertleri güller bağında
Yürüdükçe ayrı hava takınır
Nasırlıdır kimi zaman elleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!