Sarılıp kalmıştın dünyanın hep malına
Niyeyse doymuyor kara kuru gözlerin
Göz diktin günlerce her gün elin malına
Mal mülkü görünce Hakk görmez kara gözlerin
Yiyenler yedikçe, doymaz oldu yalana
Nasılda bakar öyle
Yüreğimi yakarken
İçim içime sığmaz
Gözleri kararırken
Sağı solu belirsiz
Kararmıştı bulutlar, küsmüştü sanki bize
Doğan güneş bile, üşütüyor gönlümü
Ne huzurum kalmıştı
Nede huzur bulan birisi
Sanki dökülüyordu her yer
Dost diye yıllarca bildiğimiz, bir bir vuruyordu sırtımızdan
Yağmurun ıslatsın bulutum sen ol
Gönlüme girerek tahtım da gül ol
Başına taktığım çiçeğe dal ol
Yürekler yaralı kara sevdalım
Sineme ateşi koyup yakmasan
Karlı dağlar gibi yükü taşırsın
Sen insansın, sende sevda yükü var
Her derdini seven gülden sanırsın
Yükün ağır heyben dolu gamın var?
Sevenlerin yükü aldık üstüme
Karşılıklı bakarken ateşleri yakmalı
Alev alev yanarken yürekleri sarmalı
Benim gülüm diyerek kokusunu almalı
Saç telinden incecik sevgi bağı kurmalı
Şu dünyaya bir daha gelmek hiç mümkün değil
Kaşları çatarak öyle bir baktı
Korkudan şaşırdım kendimden geçtim
Dudağı büzerek ağzını açtı
Dillerim lal oldu ömrümü verdim
Sus diyor bana sus konuşma asla
Yerler kaygan olmuş kayan kayana
Ayranı ekşiyen kendi kayıyor
Dostlukları yere vuran vurana
İnsanlık ölürken güle benziyor
Diller puşt olunca gönüller sahte
Kaynana Gelin Savaşı
Oğlan büyür bir gün düşer sevdaya
Bin bir telaş bir de baksan anaya
Düşermi ki kendi gibi belaya
Ya bakmazsa kendi gibi anaya
*
Oğlan büyür gelişir, düşerse bir sevdaya
Hayallere dalarken, dönüp baksan anaya
Oğlanda ya düşerse, püsküllü bir belaya
Kaynanaya çektiren, telaş düştü anaya
Günlerce hayal kurdu, çetin ceviz çıkarsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!