Ne güzel günlerdi eski yıllarım
Bülbül gibi öten kırdı dalları
Aklara boyandı kara saçlarım
Kuruyan çiçeği sular yaşları
Herkesin elinde bir kaç iğnesi
Ak güvercin gibi uçarak gelen
Dertliye hastaya şifalar sensin
Gülücük saçarak moraller veren
Hastayı ayağa kaldıran sensin
Ne gündüzü belli, nede gecesi
Akıl baştan çıktı gitti
Giderken de yaktı gitti
Düşündükçe düşündürdü
Çıldırtınca her şey bitti
Hislerime yenilince
Akıl ile ruhunu, etme kimseye teslim
Bir girerse içine, darma duman olursun
Açmamış filizleri, doğrarlar dilim dilim
Öldürürler yaşarken, güzellikten olursun
En güzel namahremler, hep orada duruyor
Akıl var mı bilmem amma
Hadi gelin kandıralım
İki yalan bir dolanla
Şu safları kandıralım
İti itle oynaştırıp
Gülün kalbi yok ama, kokusu kıskandırır
Bülbülü dertlendirip, döktürür gözyaşını
Sevenleri mest eyler, yürekleri kandırır
Sevgilinin gözünden, akıtır gözyaşını
Her gülün bir derdi var, gönüllere girmektir
Gülün kalbi yok ama, kokusu kıskandırır
Bülbülü dertlendirip, döktürür gözyaşını
Sevenleri mest eyler, yürekleri kandırır
Sevgilinin gözünden, akıtır gözyaşını
Her gülün bir derdi var, gönüllere girmektir
İnsan olan insan hata yaparken
Dön bak şimdi eş den özür dilerken
Yanakları al al renkler alırken
Akla Gelmez Haktan özür dilemek
Haktan kaçıp, batıl ile yaşarken
Gittim gördüm, olmuş hepsi bir fani
Bir zaman gezerdi, dünyada yani
Akla gelmezdi, mezarlık hani
Aklımdan çıkmasa, orası bari
Yer gök arasında gezerken insan
Kim demiş hamurdan ekmek yapamaz
Koskoca yiğidin aklını almış
Cahil olsa gölde suyu tutamaz
Gönlünü verende akıl mı kalmış
Her mevsimin ayrı derdi oluyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!