Gün geçtikçe hayat zalim oluyor
Güneş doğsa kara günler batacak
Yürek yakan hemen ordan bakıyor
Çektirenler bir gün sizde yanacak
Dost elinden acı zehir içmişiz
Gün güzele âşıktır, güzel de bir güle
Nasıl aşık olmasın yüreğe düşmüş bir kere,
Her baktığı yerde görürse “O”nu
*
Gören, duyan dönüp bir daha bakıyor
Yazık! Mecnun olmuş, şaşırmış diyor
Günlerce üzüldü kendinden geçti
Senin derdin nedir diyen olmadı
Boynuna ip taktı ölümü seçti
Senin halin nedir diyen olmadı
Günlerce ağladı derdine yandı
Günlerdir susmayı dener dururum
Ağzım nehir gibi coştukça coşar
Yüreğime her gün durmaz vururum
Yemin ettim dilim sustukça susar
Bir lokma ekmeğin derdi büyüktür
Anadan çocuktan yardan uzakta
Karlı dağlar aşan gönül üzgündür
Anadan çocuktan yardan uzakta
Dağların içinden deniz görünmez
Gürpınar başından berrak su akar
İçerken gönlüme ateşler koydun
Alev alev yanarken pıranga takar
Yüreğimi alıp korlara koydun
Rüya mı gerçek mi bilmeden geçti
O gözlerin derin derin süzerken
Yüreğine gelip hızla vuraydım
Arada bi eda işve sürerken
Kumru gibi güzel bağlar kurardım
*
Çeki versem koltuğumun altına
Güzel bir kadın, doru taya benzer
Tek tek basıp yürüyor, sanki orkestra eşliğinde
İncitmez toprağın zerresini
Ayağından çıkan sesler,
O anda hayale daldırır insanı
Gamzesindeki gülleri fırlatır, yüreğimin ta içine
Gök gibi gürledi açıldı kapı
Yumruğu sıkarak tedbiri aldım
Tüy gibi uçarak önümde durdu
Güzeli görünce sözüne baktım
Yaşına bakarsan yirmiye benzer
Güzel günler yaşıyorum
Sevgilinin gözlerinde
Derinlerde arıyorum
Yürek yakan közlerinde
Şu sineme od düşürür




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!