Zülüfler dökülmüş süzüyor gözler
Yüreğin derdini dillerin söyler
Özünde sevdalar için de közler
Nurani güzellik özde bellidir
Gerdana inciyi ne güzel dizmiş
Sen baktın mı şu çocuğun gözüne
Boyun eğmiş bakıyor gözüne
Bir adım ötede yaşayan şu gülüne
Mesafeler koymuşsun metrelerce arana
Göz kapanmış, kulak duymaz gülün sesi bir defa
Yaşarsın kendi başına bir aleme
Açarsan yaramı akacak kanım
Küllenen ateşi harlama n'olur
Yürek yandıkça yanıyor canım
Gözümden akmasın yaşlarım n'olur
Geçmişte bıraktık son bir hatıra
Anadan doğar doğmaz başlıyor hep koşmaya
Yıllar yılı geçse de acep nere gider ki
Bir ömür gelip geçer her gün aynı coşkuyla
Bitmeyen bir sevdayla acep nere gider ki
Gözler iyi görse de kör gibi niye bakar
Derdini cebine koyup gezerken
Perişan halleri yürek yakıyor
Yokluğa her türlü çare ararken
Açlığın acısı yürek yakıyor
Bir lokma yemeye yoktur dermanı
Gönlümdeki kelepçeyle
Hak huzurun önündeyim
Kelimesi hecesiyle
Adaletin önündeyim
Savcı beyim soru sorar
Adalet merhamet diye yaşayıp
Haksızlığa dur demeyen namerttir
İnsan doğup insan gibi durmayıp
Hak kuluna zulüm eden namerttir
Hakk buyurdu terazini doğru tart
Adam olmuş sağa sola bakıyor
Kimseleri şimdi tanımaz olmuş
Üryan gelen şimdi kürkle geziyor
Yeni dost edinmiş eskiyi kovmuş
Havasına hava katıp gezerken
Bilmeden sizlere dert cefa verdim
Dün başta taç iken ayağa indim
Kendimi kahr’ile perişan ettim
Kırdığım yürekler affedin beni
Dünyanın haline aldanıp yandım
Bir elin verdiğini, diğeri hiç duymazdı
Düzen mi değişti ki, kafam niye almıyor
Herkes dikmiş gözünü, izliyor el cebini
Cebimizden çalanlar, bak ağalık yapıyor
Belinde silahıyla yanında üç beş adam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!