Hayal mi gerçek mi bir sorabilsem
Sevdanın özüne bir erebilsem
Ceylan gözlerini bir görebilsem
Sevdanın özüne bir erebilsem
Yıllardır ruhumda sakladım durdum
Erenleri candır diye görmeyen
Yollarına gülleri de dermeyen
Kurban olup yollarına gitmeyen
Hasan ile Hüseyini bilmeyen
Muhammed le Ali’yi de sevmeyen
İnsana insan mı denir dünyada?
Eriyen bir mumun yanı başında
Kırmızı karanfil koku yayıyor
Aklımı başımdan o an alınca
Kalbini kalbimin içe koyuyor
*
El vurdum dil döktüm güzel gönlüne
Ermedin mi Kâmil olup Kemale
Yaşın çıkmış yarım asrın üstüne
Hala konuşursun kendi kendine
Taht mı kuracaksın dünya üstünde
Nedir bu hırsın, nedir bu kızgınlık
Hayatın gülüne inanıp kalan
Solmadan yaşayan var mı dünyada
Sözlerle kandırıp yürekler yakan
Dertlere koymadan ermez huzura
Sevmenin bedeli kahır çekmektir
Bize Türk derler, Türk oğlu Türküm
Özgürlük ruhumda, esaret bilmem
Kızıl elma benim en büyük ülküm
Özgürlük ruhumda esaret bilmem
Yedi düvel gelmiş esir almaya
Deh deyince yürüyüp, çüş deyince duracak
Arpasız saman verip, sırtından inmediğin
Günlerce ağlatarak, üç beş söze kanacak
Nalları döktürdüğün, eşeğe mi benzettin?
Emrinizde amade, eksiksiz görev yapar
Kimine verseniz, sevinçle gider
Kıymetini bilir, hep bayram eder
Değerini bilir onunla gider
Kimisi eşektir der, güler geçer
Deme kardeş deme, eşektir diye
Bir selam bir sabahla, sohbetimiz başlarken
Nerden geldi aklına, gelip sırtıma binmek
Rahat yeri bulunca, keyfini de sürerken
Semersiz eşek buldum, diye her gün öğünmek
El üstünde tutulmak, insana verir huzur
Seni gördüm o anda, aklıma neler gelir
Arpasız torba geçmiş başından durur halde
Ulu orta sözlerin yüreğime dert verir
Anırıp durma boşa anlamsız sözlerinle
Ağzından çıkanları cümle alem duyuyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!