Vermezsen evlada gerçek değeri
Evlat geçer başköşeye kurulur
Aldığı diploma, olur semeri
Evlat yatar, baba her an yorulur
Kızma ağam kızma sende çocuğa
Yolu bilmez, yalı yemez itinen
Bedendeki kan emici bitinen
Hile ile dağda gezen tilkiylen
Dost olup da hayır gören var mı ki?
Dert yanarlar gece gündüz her yerde
Yoruldum, yorgunum yaşadığım dünyada
Sanki dünyanın her derdi benim sırtımda
İp de yok ama niye durur sırtım da
Anlamadım. Taşıyorum bir ömür boyu hayatta
Yüzüm asık olsa da gülerim canlara
Yavrusunu besleyen benzedim bir kuşa
Gördüğümde utanmıştım halinden
Niye utanmazlar kendi halinden
Makam için kendini de satanken
Onurunu satanlara yuh olsun
Gece gündüz hesap yapar dururken
Yüreğe atılan nice tohumlar
Kök salıp, açılıyor tüm dallar
Kötüyü unutup, iyileri ananlar
Gözlerinden gülücükler saçarlar
Aşkı sevdayı bilse insanlar
Susmak erdem olmuş, susan korkudan
Doğruyu bilerek sessizce ağlar
Kudurmuş susturur kötü söz kusan
Namertlik revaçta yürek dağlıyor
Her rüzgar estikçe değişir yönü
Yüzme bilmez, gülme bilmez şu yavrum
Kaderinde niye böyle yazılmış
Ekmeğinde kara oldu a yavrum
Gözden akan, gözyaşları sel olmuş
Gel de anlat evdeki şu yavruya
Aha geldim, gidiyorum dünyadan
Selam olsun, Hakk’ı bilen insana
Kalan dostlar, ders alsalar hayattan
Çıktığımda, hesap veren yüz olsa
Yaşadığım, yarım asır on fazla
İnsanı insandan öte koyarak
Ayrılıktan kimse fayda görmemiş
Gönülden gönüle birlik olarak
Birlik olan millet zarar görmemiş
Beş parmağın beşi farklı da olsa
Zeytin dalı uzatırsın ellere
Hoş görünüp güzellikler dermeye
Sevgi verip, gönülleri vermeye
Ne istedin bizim zeytin dalından
Bizler verdik zeytin ile dalını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!