Berekettir demiştik yağan yağmur suları
Coşturdukça coşuyor Ordu'nun dereleri
Her yağışta azıttı azgın selin suları
Yürekleri yakıyor Ordu'nun dereleri
Kara kara bulutlar geldi durdu şehrime
O saçların düşmüş gözün önüne
Söyle bana özde derdi bileyim
Sine'yi kavuran narın közüne
Düşmüş gülü bende çekip seveyim
Kaldır başı yüzü görmek dileğim
Rüzgarı estirip soyarken gülen
Soysuza, gülenler alkışı eder
Acıyı hissedip deliye dönen
Sesi arştan gelen durmadan öter
Hak hukuk bilmeyen devşirme soyu
Öter 2
Eğilip dört büklüm şeklini alan
Soysuzun soyguna bakarken güler
Acıyı hissedip yüreği yanan
Sesi arşa çıkıp durmadan öter
Yol vardır yönü beli, engelsiz nehre benzer
Beyaz bir kağıt gibi, insana çok şey söyler
Bin düşünen akılla, çözmeye yürek ister
Aklın yolu bir diyen, oturup düşünseler
*
Her çığın tehlikesi yürek yakar bilene
Övene bak övene Lut kavmini severmiş
Evlilikte erkeği daha fazla övermiş
Kadınları değil de hep erkeği istermiş
Lanetlenmiş topluma yüreğinde yer vermiş
Helak olmuş toplumun neyine özenirsin
Övülmeye gerek yok dilinde bal olsaydı
Dost dediğin sevenin gönüllere akardı
Bülbül gibi şakıyıp gök kubbeden çıksaydı
Allamei cihanda cümle alem duyar'dı
Söz söylemek Hak'tandır doğruysa bulur değer
Seyrederken dağda yağan şu kar'ı
Gözü dikmiş aval aval bakıyor
Ağzı açık kalmış görünce karı
İçe düşmüş gibi öyle bakıyor
Na mahrem der saklar kendinin karı
Öyle bir feryat etti ki
Yer gök inlerken, korkudan
Kuşlar uçtu, kurtlar dört nala kaçtı
Duymadılar, canım diyen cansızlar
Çekti bir cigara, çaktı çakmağı
*
Öylesine hissettim ki, ben seni
Anlatamam, yürekteki sevincimi
Dizsem de tüm cümleleri
Tarif edemem, gönülden geçen sevgileri
Dillerim değil, gözlerim değil,
Sadece konuşuyor yüreğim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!