Bir adam bekliyor...
Eski, yıkık dökük bir durakta
Yoldan geçenler ne gözle bakıyorlar
Herhalde delidir diyip geçiyorlar
Adamın elinde solmuş çiçekler
Bizi birbirimize imtihan tanıyan,
Rabbime sesleniş bu;
Sabrederim 4 mevsimi beklerim
Sonu mutluluksa bu hüzünlü gecelerim
Hala dualarımda onun ismi var
Bazen kırılınca gitmek istediğim,
Sığınmak istediğim yerler
Huzurlu hissettiren yerler var
Bunlarda sadece kalbinde saklı
Bir gözünde bin anımsın
Ah benim bitmek bilmeyen sevdam
Cebimde tanıdığım bir yabancının,
Yırtık ve buruşuk resmi var
Her baktığımda hiç bozulmuyor bu endam
Ne denli ne de senli bu bahtsızlık
Gözlerin benim yıkık dökük evim
Kaç sefer bekledim gelmen için
Ve sen benim en temiz kirim
Yağmurlar bile tanımaz artık saç tellerimi
Her gözlerine gidişim,
Genç yaşımda sevdalandım
19'umda dal gibi tutuldum
Herşey değişiyor zamanla
Bir aşkım durup bitmiyor
Evinin önünde bekliyorum bak
Geçiyor, geçiyor vaatlerden saatler
Dönüyor, dönüyor hiç vazgeçmeden
Benim içimde bir uhde
Senli bir meselem yok
Duvarlara adını kazdım
Bu Dünya haksız dostlar
Beyazı siyahtan üstün
Kılan bir Dünya...
Tek yanlı aşkı kaldırmaz hayatta
İkimizde bir kuştuk
Gönlümde bir devletsin bir vatan
Gözlerin bayrak misali elimde
Olsa bile elim kanda
Düşürmem seni kirli zemine
O gün geldim sana;
Susmak için daha erken,
Gülmek için bir sebebim yok
Seni içten bu kadar özlerken
Hiç unutacak bir niyetim yok
Zor... İnan sıkıyor artık biliyorum
şiirleriniz çok güzel