Ne kadar kırıldığımı yıldızlara sor bir,
Gör bak hüzünden kayıyorlar gökten
Sen gel sık tüm mermileri gönlüme
Daha mı acıtırdı hiç bilmem
Heybemde, sana yazılı aşk şiirleri,
Sana bu dizeleri yazarken;
Belki sen benden çoktan kopacaksın
Bir elmanın dalından koparıldığı gibi
Düşsen bile artık almam seni yerden
Bir mahkemede sanık önündesin;
Ayrılmayalım, sensiz kalmayayım
Mutluluğa da mutsuzluğa da varım
Yeter ki senden kopmayayım
Kül ateşine salmayayım
Ben seni anlayanım
Bu bahtsız gurur sevdada mıydı?
Yoksa sevda mı gururda?
Bir tutam yar saçlarında mıydı?
Yoksa ne arar değil mi saçlarında?
Ben sevdim diye mi oldu bunlar?
Sanki bahşedilmişsin bana, Rabbim'den
Yüzünde binlerce zambak
En güzel hediyesin bana verilen
Gözümde ne başkası ne geçmiş var bak
Gözlerin, güzleri...
Bak, tüm kapı ve pencereler kilitli
Anahtar olmak isterim bu derde
Açsan tüm gönül pencerelerini
Barıştırsam seni kendime
Tüm içimi döksem sana;
Başkasının teri ile yaşayacağıma
Razıyım senin hiç işitmediğim kokuna
Güllerden daha güzel kokuyordur
Ve çekmemem başkasının günahını
Ben senin karanlığındaki,
Aklımda kalan bir aşk şiiri gibi
Ve sendelenir bedenim;
Gözlerim gözlerine sarılınca,
Limanına ulaşır belki beyaz gemim
Lüzumsuz yere bakıyordu gözlerin
Beyaz gemimle denizdeyken
Gördüm kıvrım saçlı bir güzel
Kahve gözlerinde esir kalmak;
Bir düzine hazine sandığına bedel
"Alırım seni" dedim içimden
Kara bir ölüm bastı köyümüzü
Ne şafak ne karanlık sömürüyor bizi
Ben bu halde bile seni düşünüyor,
Sen kimlere beni kötülüyorsun
İnsanın en bariz mülkü canıdır
şiirleriniz çok güzel