Unuttum diyorum insanlara
Sen rüyalarıma girince ilham perim;
Ne mahçup oluyorum etrafa
Bırakki herkese kanıt olsun sevgim
Yalanlarla mı ibaret ediyorsun herkese
Cennet yeşil diyenler var;
Sessiz sessiz etrafa gülüşlerim
Yalan mı diye soranlara
Cennet kahveye bürünmüş gözlerin
Ört üstünü üşütme bu soğukta
Kafamın içindeki sokakta,
Lambaydın yanıyordun bir şekilde
Bazen bozulup itiyordun karanlığa
Ama bir şekilde yanıyordun işte
Göçen bir serçe ol bana.
Şiddetli yağmurlu bir gece
Elimde solmuş sararmış çiçeklerle
Karşı yolda gördüm felâketi
Sen miydin şimdi bu derdin sebebi
Her bakışımda ve her görüşümde
Ölüm olmadan ayrılık varsa
İkimize de çok yazık
Bu toprak bildiğimiz namus için
Bize düşen de bir tutam ayrılık
Bir kelebeğin ömrü kadar,
Ne buluyorsun dediler birden;
Buz kesildim, dona kaldım
Bir gök ve deniz kadar derinken
Ağıza almak aptallık olur diye
Ama düşündüm yine de,
Nasıl görüyorsun dediler;
Hani kar yağışı olup,
Gökyüzü eşsiz bir görüntü oluşurur ya
Benim onda gördüğüm o işte
Bir şiir yazdım o gece;
Ben bir gözlerine tutuldum
Tuttu çekti içine,
İçkiden ziyade bağımlısı oldum
Ve sarhoş etti beni kendine
Bir okyanus kadar büyük
Ben bir denizci
Gözlerin denizaltı
Orada bir midye saklı
İçinde de kahve bir inci
Kokuna toprak örtülse
Bir mektup şiire aşık olur
Neden şiir daha kalbe dokunur?
Mektup uzun olduğu için mi yoksa
Şiir kısa, öz ve sade olduğu için mi?
Ben kız kulesi oldum
şiirleriniz çok güzel