Sana bu dizeleri yazarken;
Belki sen benden çoktan kopacaksın
Bir elmanın dalından koparıldığı gibi
Düşsen bile artık almam seni yerden
Bir mahkemede sanık önündesin;
Bu bahtsız gurur sevdada mıydı?
Yoksa sevda mı gururda?
Bir tutam yar saçlarında mıydı?
Yoksa ne arar değil mi saçlarında?
Ben sevdim diye mi oldu bunlar?
Sanki bahşedilmişsin bana, Rabbim'den
Yüzünde binlerce zambak
En güzel hediyesin bana verilen
Gözümde ne başkası ne geçmiş var bak
Gözlerin, güzleri...
Bak, tüm kapı ve pencereler kilitli
Anahtar olmak isterim bu derde
Açsan tüm gönül pencerelerini
Barıştırsam seni kendime
Tüm içimi döksem sana;
Aklımda kalan bir aşk şiiri gibi
Ve sendelenir bedenim;
Gözlerim gözlerine sarılınca,
Limanına ulaşır belki beyaz gemim
Lüzumsuz yere bakıyordu gözlerin
Beyaz gemimle denizdeyken
Gördüm kıvrım saçlı bir güzel
Kahve gözlerinde esir kalmak;
Bir düzine hazine sandığına bedel
"Alırım seni" dedim içimden
Ruhun geziyor sanki odamda
Her gece onunla uyuyor,
Sebepsizce hayaller kuruyorum onunla
Ve hep sırılsıklam aşık olmak istiyorum
Büyü mü sana bu hayranlığım?
Gözlerinde okudum bir mısra,
"Orman, hasretinden alev aldım diyordu;
Ve yağmıyordu bir türlü yağmur"
Birde resimler, anılar yanmış kül olmuştu
Ben aşkından zehir zemberek olurken,
Sigara hiç içmem normalde,
Ağzıma alkol götürmedim hiç
Bırak bu şiir içilmiş bir izmaritin,
Birde içilmiş bir kadehin yerini alsın
Bir yudum alayım yazdığım şiirden
İçimde hiç bitmeyen bir güz var,
Ve hiç bitmeyen sadece karanlık bir gece
Gözüme bakıp belki fark edersin sende,
Ama artık çok mu geç bilemedim bende
Çölde bir göl manzarası görmek gibi;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!