Yar ile uçtuğum rüzgâr,
Artık esmiyor sevdâlı,
Gönülleri onmaz figâr,
Zapt eder acı nidâlı.
Sevdanın özünde ülfet,
Eğil eğil tevâzu, başını toprağa koy
Tohumu rüzgâr taşır, yeşile boyanır köy
Yumuk parmaklarını açma görmesin âlem,
Her biri gümüş sütun bu gönül kafesimde.
Aç o gül âğûşunu, başka ellere özlem-
Duyarsam son tur olsun aldığım nefesimde!
Gonca dudaklarını çizmesin yâdı kalem,
Kehkeşân puslu bir yol ışıklardan ibaret,
Elli milyon yıl gerek sütünden içmek için,
Evrende en büyük güç insandan alır gayret,
Akıl ve parmak örer tezgâh övünür niçin.
Güneşin, galaksinin, kozmik tozun zerresi;
Yüzü güzel uyusa da dilber yine nur saçar,
Kirpiği ok, kaşında yay, gonca dudak yüzdedir;
Felâketin en büyüğü, ki cihanda keyf kaçar,
Gözü güzel bir uyursa gönüller perhizdedir.
Yüzü güzel, gözü güzel, gönül pâdişahıdır;
Gözleri ile bakanlar renkleri,
Gönülleri ile bakanlar gerçekleri görür!
Ben senin mah yüzün, göreli afet
Her gece kıyamda, dururum çeri
Sinem’i yandırdın, beklerim ülfet
Ciğerime kan dolduran ey peri
Yüz çevirme benden, ey aşıkı dem
Senin için ağlamazsa ne için saklarım ben!
Gül cemalinden fer alan kuru didelerimi,
Ayrılığın pençesinde parçalansın bu beden;
Enkaz yapsın alev ruhum yaksın gönüllerimi.
Kâm alayım gül yüzlüden deyip içtim elinden,
Güller münzevi açar almaş ile şafak'ta,
Sunulmaya lâyıktır nurdan imâl tabak'ta,
Hakikatli bir aşkın doruğunu istersen,
Şevk ile uçman gerek tutunup da âfak'ta.
Ey gül vatanın nerde bilinmeyen bir yer mi?
Nâmütenâhi beden bir ömür boyu aktif,
Nefsim azdıran yakıt, keşke olsaydı pasif!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!