Çocuk olmak bayramda,
kalpleri bir ok gibi,
delip geçmek
ne güzel.
O bir devrandı geçti,
hayâlde çocuk gibi,
Derdi gamım, pür nur imiş cânânım, sineme aktı,
Döküldüm ayân oldum, sırrı aşk benden çok uzaktı;
Yoruldum cehl-i tavrımdan ah' şem-ü pervâne oldum,
Hevâ-i hevesim beni enkaz-ı aşkta bıraktı.
Dediler ki hırçın gönül hercâî, benden ıraktı;
Yine yaman esti bu mevsim poyraz,
Acı nidâlarla can’a kastın ne?
Her esip geçerken koyduğun araz,
Bu kez ağır gelir göğsüm üstüne.
Dardayım semtimde yoktur itiraz,
Çeşitlilik Mevlâdan ne önü var ne ardı,
Masa kuruldu amma kâğıdı Âdem kardı,
Eşitlik isteseydi insana yetki veren-
Hesap günü îman da derece aramazdı.
Evvelce çok temizdi kirlenmezdı sevgiler,
Minicik bir seyirle aşklar şehvetlenirdi,
Çiftler sözünü keser ''Kavli Mehir' ederler,
Bahçedeki arsada âşıklar 'ev'lenirdi.
Şimdiki büyük aşklar fırtına ile başlar,
Kimi eş bahtı açar, kimisi tahtı yıkar
Kimine dalak yetmez, hülleli nikâh yapar
Kimi boşanmak için kadıya rüşvet verir
Kimi tenler uyuşmaz dışarı takla atar
Göğsüne baş koyup da uyumak bana hayâl,
Sezâ hebâya gitti kavuşmak artık muhâl,
Seven için aşk sonsuz, ya tahammül ya sefer,
Günahkâr bir aşığım cehennem bana mahâl
Bilirim ey taze gül, aşk yakar, ardı da kül,
Namaza indirgemek ezanı zil yapmaktır,
Sembolüdür İslâmın; şiârı, ülküsüdür;
Ateş kulesi menar Mecusi tapınaktır,
Tevhide mülhem tekbir sesin en üstünüdür.
İlâhi seslenişi kim duyarsa takdirkâr
Gönül huşu içinde, mest ediyor hicazkâr
On sekiz bin âlemde bin bir çeşit âvâze
Kulağımız âşına, öğle ezânımız var
Güne akıt nurunu, emek âşâ hürmetkâr
İnsan içinde
insan,
Bahçe içinde
bahçe,
Tarif etmesi çok güç,
Dayanmaz buna lehçe...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!