_ yağmur iliklerimizde yürüdük kavga yeri tepeye
şiş ayaklarımı gizledim senden
ellerim yoktu / parmaklarımda
_ Saati gelmeden görünmüyor
hayatın derin yırtmacından alın yazısı
belki de bu nedenle nadiren görüyoruz
sonsuz döngüsünü yaşamın
Karanlık dalgaların uğultuları geliyordu sislerin içinden
ardından yaklaşan gemilerin ışıkları
ensesinde kızıl çizginin şeytani nefesiyle
ihanetleri doldurup şarjörlerine ölüm mağaralarından.
_ ey kam
kendi kayığımı kendim çekerek
dingin sulardan aşağı nehre
mavi ve yeşil çalkantılarla akıyor hayatım apak köpüklerde
_ Hüzünlü bir yağmur sonrası eski bir albüm gibi
muştulu sanrılarla dokundukça özlem
ağaran saçlarıma şakaklarımdan
ve onurla açıldıkça alnım şafaklara
_ Helal olsun sana zaman
toynaklarında hala yıldızlar çakıyor
saatlerimi yeniden kurup ömrümü burarım bende kendi yönüne
sus payı bırakıyorum artık tüm sevdiklerime
_yalan mı
ben bir sevdayım ve hiç aşk görmedim
ellerimde onmaz yaralar
terkedilmiş yıkık duvarlara çizerim
_ saymadım
kendimi zindanlarda hayal ederken kaç sırt yarası vardır
incir çekirdeğine sığmayan çıkarlar uğruna
bu favissa bedende
_az mı canımızı yaktı zaman
tırnaklarımız söküldü
gökyüzü çiy bulutu oldu kalp ağırlığında
artık bir el atsan da şu lekeli martının kırık kanadına



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!