_ bir iç çekişle
gri ay ışığıyla karanlığa yeni bürünen gecede
geceye adını mırıldanan yağmurlarla ve dilediğin sevdaya tutsak ederek
Herhangi bir ilkbahar sabahıydı
sıradan
yüreğinde sevecenlik ve acımasızlıkla
her şey geçer dedin.
_ yetti karanlıklar
sen niyetine karanlıkları giydim üstüme
soğuk taşların daldasından indi acı kalbime
birdenbire
_ zarif hallerin
çekilirken dünya ve zamandan
ben yine de en çok yüzündeki o hüznü sevdim
yaşlandığım zamanlarda bambaşka bir sonbahar var
_eskir
bilmem ne kadar oldu
yıl ayıralı bizi
sınırları ateşle çizilen gözyaşı büyüklüğünde dolduğunda gözlerim
peşinden koştum güvercinin kanadında görene dek
yalaz'ını yalnızlığımın
_ Yalnızlığımın gökdelenlerinde
günahlarımı sayamadım
yalnızlığımın tüneğine konmuş baykuş açısından baktığımdandır belki de.
Kalbimle giriştiğim bu haksız mücadelede
yeniden patlarken rüzgar
yağmurlar geliyor aklıma.
Gece
_ ağzından çakılları çıkartırsın bir gece
kalmaz farkı beraberliğin yalnızlıklardan...
dönsün artık benle şaşkın yelkovan
aksak adımlarla dayayıp sırtını akrebe
_ geldiler uzaklardan
alev kızıllığında bulutlar
gecenin siyahında saklanarak
yalım toynaklar
_ onurlu
dik ve ödünsüzce
Doğanın çizdiği yola kalkışan baş/lar, dövene atılan başaklar gibi yığın yığın; anbean budananarak kıyılırlar kıldan ince bıçkıda.
Ne kadar burulursa, o kadar fazla berzah suskunluğundan uç verirler zamana.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!