Ahmet Zeytinci Şiirleri - Şair Ahmet Zey ...

Ahmet Zeytinci

Menüsküs olmasam da dizlerim zaman zaman ağrıyor. O zamanda ne oluyor haliyle merdivenleri çıkarken zorlanıyorum bayağı... Yaş kemale erdi mi oluyor böyle şeyler. Gerçi şimdilerde yaş ile ilgili yeni kriterler ortaya çıkmış 79 yaşına kadar kadın erkek orta yaşlıymış diyorlar...

Bazen halı saha maçı yaparken baldırlarıma kramp girdiği filan oluyor. Haliyle insanı hoplatıyor bir müddet. Sonra ovalıyorsunuz geçiyor. Kış geldi kapıya dayandı, yavaş yavaş içlikleri çıkartıp bacağımıza takmak lazım. Delikanlılıkta böyle bir şey bilmezdik de yaş ilerleyince hele de Ankara'nın ayazında vallahi de üşüyor insan yahu!

Topuklarımda ve ayağımda çok yol yürüdüm mü nasırlar oluşuyor bazı zamanlar. Banyo da onu da ponza taşı ile yok etmeye çalışıyoruz. Nasırları kimi zaman kesiyoruz ama uzmanların dediğine göre kesmemek lazımmış...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Ta yetmişli yıllardan beri, siyasileri basından ve televizyondan takip ediyoruz/ediyorsunuz. Her ne kadar o zamanlar çocuk olsak da, yetmişli yıllarda Sayın Demirel, Erbakan, Türkeş, Ecevit ortalığı kasıp kavuruyordu, benim yaşında olanların çoğu bilirler. Şimdilerde ise bir Recep Tayyip fırtınası ve onun çevresinde öbeklenmiş diğer siyasilerin fırtınası esip duruyor. Tabi ki fırtına dediğimizde muhalefetin fırtına liderleri Kemal Bey ile Devlet Beyi de unutmayalım...

Eski zamanlarda haberleri izlemeyi çok severdim ta ki şimdi başımızda bulunan zatı muhteremler iktidara geldikten sonra, bu televizyona çıkma olayını abartana kadar. Şimdilerde ise eskilerin ajans dediği bizlerinde haberler olarak bildiğimiz programlara kıyısından köşesinden bile bakmak hiç içimden gelmiyor desem yeridir. Hele hele siyasi tartışma ya da panel çıktı mı, zaten kumanda, ben düğmesine basmadan bile kanal değiştirebiliyor. Böyle mi olmalı? Bence, tabi ki bu benim şahsi kanaatim, siyasetçiler her gün televizyonlarda görünmemeli, kısaca işine bakmalı, mutlaka yapacak çok daha önemli işleri vardır. Her gün birilerinin açılışına ya da bir toplantıya, tanıtıma gitmeyin artık, memleket sizden çalışma ve hizmet bekliyor. Bakan arkadaşınızın kızının nikâh şahitliğini de sade vatandaşlar yapsın. Ne oluyor yani nikâh şahitliğini bakan ya da başbakan yaptı mı daha mı mutlu evlilik yapmış oluyor evlenenler...

Zaman zaman yabancı dili iyi olup onların değişik kanallarını izleyen arkadaşlarımda var. Onlara sorduğum zaman ''İngiltere Başbakanını, Almanya Başbakanını, Fransa Başbakanını.'' bu kadar sık televizyonlarında görüyor musunuz diye, verdikleri cevap hepsinin aynısı ''Kırk da yılda bir kere.'' Temcit pilavı gibi siyasilerin, (burada hem iktidar hem de muhalefetten dem vuruyorum) televizyonlara çıkıp da hem bir sürü yalanı sıralamasını hem de gözlerimizi boyamasını artık yüreğim ve beynim kaldırmıyor. Bu sebep ile stres ve sıkıntı mı azaltmak için ben de ya komedi dizisi izliyorum ya da değişik kanallarda belgesel programlarına bakıyorum. O belgesel programlarında öğrendiklerim hem de bana bir şeyler katıyor, siyasilerin bana kattığı ne var, kafamı bozmalarından başka?

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bir insanı tanımak,ne kadar güzel bir şey,
Hep dost,arkadaş kalmak,doyulmuyor tadına...
Hele bir de bağlıysan,gönülden bir kadına,
Doyulmaz olur hayat;yeter ki sen iyi sev...

Bir acıyı paylaşmak, hafifletiyor onu,

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

20. Yüzyılın başından itibaren dünya iki büyük savaş ve onun haricinde onlarca küçük çaplı diyebileceğimiz savaş ve bunun ile ilintili darbeler gördü ve ara ara da görmeye hâlâ devam ediyor. Önce kendimize şunu sormamız lazım ''Savaşlarda aslında kim kazanır, kim kaybeder? '' Saldırıya uğrayan ülkenin sivil vatandaşlarının her zaman kaybedenler safında olduğu sanırım kimsenin inkâr etmediği bir gerçektir. Bu arada yazımızın ana teması olan sömürgecilik yani, diğer bir adı da emperyalizm olan oluşumun tarifini de verelim hemen. Emperyalizm: ''Fransızca "imperialisme" kelimesinden geçme. Bir devletin, diğer devletler aleyhine genişlemesi, onları siyasal ve ekonomik egemenliği altına almasına dayanan yayılmacı politikalar izlemesi. Siyasal emperyalizmin tarihte pek çok örnekleri vardır. Kendisini güçlü gören birçok ülke veya imparatorluk, diğerlerini kendisine katarak veya boyunduruğu altına alarak genişlemeye çalışmıştır. Günümüzde daha çok söz konusu olan iktisadi emperyalizmdir. İktisadi Emperyalizm, sanayi devriminin ortaya çıkarttığı bir sonuçtur. Bir yandan yabancı ülkelerdeki ham madde kaynaklarını, diğer yandan da dış pazarları ele geçirme amacı güder.''

Günümüzde silah sanayisine başta ABD olmak üzere diğer emperyalist devletlerin ayırdığı para anormal boyutlardadır. Her ne kadar dünyada atom silahlarının savaşlarda kullanılması göstermelik olarak yasaklanmış olsa da emperyalist devletler başta ABD - Rusya ve Çin olmak üzere istedikleri zaman çöl gibi terk edilmiş topraklarda kimselere danışmadan sormadan denemeler yapabilmektedirler. Dünya Silah Sanayisi her yıl yaklaşık bir trilyon dolar civarında silah üretiminde bulunuyor. Oysa dünyanın birçok yerinde milyonlarca insan açlık susuzluk ve fakirlik tehlikesi altında kıvranıyor.

Dünya Silah Sanayisinde en çok üretim yapan ülkelerin listesi aşağıda ki gibidir...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Dünya savaş tarihi, böyle bir savaş yazmaz
İngiliz ve Fransız, Çanakkale önünde.
Al küreği eline, düşmanına mezar kaz
Kahramansın Mehmetçik, zafer senin süngünde.

Bakın şu tepelere, ora da Türk Askeri

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

En hafifimiz bir gram belki,
Boyu; sıfır nokta bilmem kaç milim...

Daha onun gibi binlercesi,
Buhar olup uçtu,
Kitle Silahlarının bağırtısında, bir milim bile olmadan.

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Sigarayı bırakalı uzun yıllar oldu. Ben diyeyim on sene, siz deyin onbeş sene, yok, yok demeyin onyedi sene olmuş dile kolay... Tabi ki kimselere tavsiye etmiyorum, hele de gençlere... Çocuklarım içmiyor çok şükür bu da benim büyük tesellim aslında... Ne mutlu bana...

Eşimden dostumdan, arkadaşlarımdan da içen varsa, onlara da baskı demeyelim de duygu sömürüsü yapıyorum. Hem de bayağı bir yapıyorum. Kimi gerçek kimi sallamasyon...

- Bak birader, Hikmetim, hani içtiğin pahalı sigaranın üstünde ki ciğer var ya, inan olsun o ciğer bizim rahmetli Selahattin Ağabeyin ciğeri, baksana ne şekle girmiş sigaradan dolayı, yapma etme kuzum. Yol yakınken dön bu yanlıştan, Sigara seni bırakmadan sen sigarayı bırak...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bindokuzyüzseksen yılının bir aralık ayı koyduk cebimize
Arabanın direksiyonunu çevirme belgesini...


O zamanlar caddelerde sokaklarda
Şimdikinin dörtte biri kadar araba ya var ya yok...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Eksi Onbeş
sizin için benim için sadece bir rakam
lakin bir mülteci için hastalık ve ölüm demek
yoksulluk ve zulüm demek...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Oysa hayat ne güzel gidiyordu, ta ki el çantamın sapı ve kayışı bozulana kadar. Hayır bana bozulsalar iyi, ne yapar ne eder yine onların gönlünü alırım ama, neye bozuldukları da belli değil. Oysa ki o çantayı daha geçen sene çocuklarım babalar günü hediyesi olarak almışlardı bana. Bir esnaf için, ticaret ile uğraşan benim gibi biri için bundan iyi de hediye olur mu? Yapmayın Allah aşkına, olur mu diyorsunuz? Ha anladım, anladım, yeni bir araba filan alsalardı daha iyi olurdu diyorsunuz da, nerede biz de o para? Doğruya doğru, eğriye eğri bende de yok, çocuklarımda da. Nereden olsun ki şu ekonomik krizler ile boğuşurken hem ülkem hem de bizler...


Neyse gelelim yine çantamın sapı ve kayışına. Sade çantada mı oluyor sap? Hayatta da ne saplar, ne değişik insanlar var. Her yerde de karşınıza çıkar durur bu saplar. Saflar da bu saplara hiç sesini çıkartmaz. Neredeyse bir yıldan fazla geçmiş çocuklar bana o çantayı alalı. Daha bozulmasın mı sapı da kayışı da? Gerçi bozulmadan önce haber de vermiyor keratalar, kızıyorum. İnsan bir söyler sabah evden çıkarken değil mi ama? ''Biz bu gün, bozulacağız epeyce haberin olsun Ahmet ağabey.'' deyin bunu bana ciğerimi de canımı da yiyin benim her ikinizde. Öyle olur olmaz yerde de bozulmayın lütfen. Bir topluma, insanların içine girdiğimde lütfen çıkmayın yerinizden, rahat durun, oturun oturduğunuz yerde. Hayır sonra dedikodu oluyor, arkadaşlarım arasında. ''Nasıl bir adam bu Ahmet bey bozuk çanta sapı ve kayışı ile dolaşıyor da bir yenisini almıyor.'' diyorlar. Elin ağzı torba değil ki büzesin. Gıcık kapıyorum haliyle, yani dostlarımın bu konuşmaları kulağıma gelince...


Devamını Oku