Ağlamışsınız bayım
önce şu ölen masum çocuklara
sonra harap olan insanlara ve insanlığa...
gözleriniz hep sulu mudur böyle
Ağlayan gözlerinle baharları görürsün,
Kaybettiğin gençlere sızlanıpta durursun,
Güleceğin günlerde yakındır bil ki senin,
Sen bir Türk'sün unutma,memlekete gurursun.
Gece bize arkadaş saklarken bedenleri,
Kürsüye bir şair çıkmış,şiir okuyacaktı...
Şöyle bir kısa konuşma yaptı önce.
"Şu an da gördüğünüz gibi,
Gözlerim yaşlı yaşlı,
Bu mübarek günlerde bütün müslümanlar,
Ağzımda yarısı yanmış ıslak bir sigara,
Saat sabahın beşi,
Sokaklardaki ağaçlara,kedilere selam verip yürüyorum.
Bazı evlerin ışıkları,
Sabaha kadar yanacaktır,sen oradan geçerken,
Neler gördün neler şu yalancı dünyada. Ha! sahi sen de benim ile aynı yaştaydın değil mi; unutmuşum. Ah! be gözlerim. Avrupa'nın göbeğinde doksanlı yıllarda acı dolu, kan ve gözyaşı dolu bir savaş yaşandı. Biliyorum yanaklarımdan aktı o içinde biriktirdiğin gözyaşların. Kimsenin sesi sedası çıkmadı biliyor musun? Biliyor musun; koyun boğazlar gibi, tavuk boğazlar gibi insan boğazladılar bu caniler, insanlıktan nasip almamışlar... Medeni dedikleri o Avrupa'nın tam ortasında oldu bunlar; tam ortasında. Aylarca Birleşmiş Milletler dedikleri, benim de BİRLEŞMİŞ İLLETLER dediğim, ABD'nin güdümünde ki kuruluştan çıt çıkmadı... Yüz binden fazla Müslüman şehidimiz var. Zannetmesinler ki bir gün hesabı sorulmayacak, zannetmesinler ki yaptıkları yanlarına kâr kalacak. Gaflet ve delâleti iyi bilirler, onların yakın dostudur her iki duyguda...
Ah! be gözlerim kara kıta Afrika'da bir lokmaya muhtaç insanlar gördün. Birileri kuş sütünün eksik olmadığı sofralarda tıka basa karınlarını doyururken, kusacak kadar yemek yerken, kara kıta Afrika'da bir lokma ekmek için, bir kilo patates, pirinç için birbirini ezen çiğneyen insanlar gördün. Okula gitmesi gerekirken, küçücük çocukların elinde Kalaşnikoflar ile birbirlerine silah sıktıklarını gördün. Görmez olsaydın, duymaz olsaydın keşke bunları, insanlığından bu kadar utanmazdın...
Her zaman mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğumuz bir dinimiz, bayrağımız ve ülkemiz, canımız Türkiye'miz var. Ah! be gözlerim, tertemiz dinimizi, kitabımızı, yurdumuzu aşağılamaya çalışanları, din adamı kisvesi altında toplumun ahlakını ve huzurunu bozanları, bayrağımızı yakmaya kalkanları, başta yurdumuzun kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını toplumun gözünden küçük düşürmeye gayret edenleri de gördün. Unutma, unutma sakın gördüklerini...
Kağıttan uçak ve gemi yaptığımız zamanlardı
sokak lambaları daha hava kararmadan yanardı
kağıttan uçak bu F-16'ya benzemez
babaannemin baş örtüsüne acil iniş yaptığı zaman
azıcık kızsa bile
vay Sadiye Gelin dedik mi
Ayaklanma başlatıp, şehri ele geçirmek
O kadar da kolay mı, burası Türk Vatanı.
Sizin yaptıklarınız, ancak papaz uçurmak
Allah'ımda affetmez, vatanını satanı.
Ah be mübarek zaman, hakkını versek senin.
Gözümüzün yaşları, artık bu ayda dinin...
Dünya zalimle dolu, ölmeyiz zannederler.
Hepsi de küfrün kolu, türlü naneler yerler...
Bekarken bütün faturaları evin reisi babam ödediğinden bizimde bir evin nasıl geçindiği hakkında, faturaların nasıl ödendiği hakkında bir fikrimiz yoktu haliyle. Evlenip de iş başa düşünce faturalar ile kanka oluyor insan her ne kadar sevmese de kabarık gelenlerini... Ben onları sevmiyorum, onlar bana kene gibi, sülük gibi yapışıyor...
-Elektrik faturası gelmiş
-İnşallah kabarmamıştır bu ay hanım?
-Ben üşüdüğüm zaman ısıtıcıyı çalıştırmıştım birazda haliyle kabarık azıcık.
-Üfff! Bu ne ya hanım bir yanlışlık mı var biz bu evi doğal gaz ile ısıtmıyor muyduk, yoksa elektriğe dönüşüm oldu da ısıtma şeklimiz benim mi haberim yok bundan?
Uzun zamandır sizlerin mail adreslerine de gelmiştir belki hala da geliyordur. Belki de vazgeçmiştir arkadaşlar mail göndermekten deşifre olunca. Hulusium adlı bir elementten bahsediliyor bu mail de ve dünyada ki en büyük rezervinin de Türkiye'de ve diğer bir ülke Yemen'de olduğundan, toplam parasal değerinin ise yirmi sekiz trilyon dolar kadar olan uçuk bir para olduğundan bahsediliyor...
Buraya kadar her şey normal, İnsan ne yapar bu maili görünce, hali ile heyecanlanır değil mi? Ülkemiz için büyük bir nimet büyük bir zenginlik diye de düşünür. Bir aklınıza getirin, o madenden kazanacağımız bir para bir an da ülkemizi milli gelir sıralamasında, elli altmış basamak birden yükseltecektir. Ama kazın ayağı öyle değil tabi ki, neden, çünkü Hulusium diye bir maden, bırakın normal insanları, kimya bilimi ile uğraşanlar tarafından bile bilinmiyor, böyle bir maden de yok zaten. Mutlaka adı Hulusi olan bir zibidi, bir işgüzar tarafından uydurulmuştur...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!