bir gemi gidiyor arkanda,
uzaklara
bir ömür süren yokluğunun acısı
küser mi hiç denizin kumlarına
bir gülşen ağlıyor
susuz kalan dudaklarında
ben sana gülüm derken
nerden bilirdim ki; Osman Nevres’in şiirine yağ sürdüğümü
eteklerin rüzgarda ince ince
durmadan hep devinince
serin eser bir rüzgar kalbimin dehlizlerinde
yağmurlar serpilir dudaklarıma gözlerinde gezinince
sensiz günleri haram ettin ya bana
alabildiğine uzanıyor ovada toz bulutu
rüzgar getiriyor kanatlarında yokluğunu
savruluyor ellerinden bileklerin yorgunluğu
uyandırıyor gözlerini sabahın mahmurluğu
düşünde deniz; gözlerinin önünde uçsuz bucaksız
kaldırıp başını bakma bana öyle
bakarken gölgemi gördüm güneşte
ağlama, damlatma gözyaşını denize
bir balığın gözleri yanıyor dehlizde
Bir zamanlar ben de inanırdım hesap gününe;
siz hiç güneşe inanıyorum diyen birini gördünüz mü?
I
güneş eğildi yine, batıyor Gemlik'te
bulutlar bıraktı; güneş kendi halinde
gözüm yine denizin maviliklerinde
esiyor rüzgar bulutların gölgesinde
bu kadar mı güzel bakılır bir ağaca;
pürdikkat, hareketsiz, etrafından habersiz
utandım, imrendim ve arkandan gelecektim
hayıflanmaya bile başlamıştım yaşadığım için
geç anladım, senin de benim gibi kuşa baktığını
bir kuşa bakınca hep ömrüm boyunca, unutmuşum
ürkerek yürüyen kuşlar gibi gölgesinin arkasında
bir ayağı çarparken diğerine gölgesi vurur gözlerine
ve umut beklerken alnına çarpan rüzgar
susturmaz, susturmaz sesini yalnızlığın
yapraklarda süzülen ikindi güneşi,
benden sonra
güneş yine parlayacak
geceleri ay da olacak
mehtap da
bir ben olmayacağım o yerlerde
sen hatırla sevgili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!