içimde derin bir lerze bıraktı gidişin
toprak olduktan sonra mı bana gelişin
yine de saçlarındaki yıldızları koparma
sen böyle çok daha güzelsin…
çekinme otur toprağıma, lakin
bakmıştın ya bana dönüp gözlerinle
düşmüştü saçının teli gözlerinin önüne
titriyordu ayağının altında, topuğunda
karaya vuruyordu marmara tam o anda
buluttan çıkıp parlıyordu güneş yüzünde
fizanda olsaydı derdimin şifası benim
uçururdu beni yanımda duran meleklerim
feyzanda olan şifası derdimin
avuçlarında tutuluyor fizandaki meleklerimin
muhteşem bir tablo
ressamı tek değildi
bir çok kişi seferber olmuştu
hiç kimse esirgemedi
fırça darbesini
hiç beklenmeyen bir renk ile
kahverengi bir gün sundun bana
kahverengin ağaçların gövdesinde dursa ya
gözlerimden hayıflanırken, gözlerimde
kahverengi bir gün sundun bana
mor gülüşlü dünya
söz çıkmadan dudaktan, kalbe uğrasa ya
gecelerden mi gelirsin be güzel kız
saçlarına takılmış yorgun yıldızlar
bu bakışlar nerden kaldı gözlerinde
unuttuğum yılların hüznünü taşıyor
gözlerin kaçıyor hep bakışlarından
daha gözüme değmeden ışıkları
balkondan
hala görünüyor mu hastane,
Celal Bayar’ın anıtı,
Kemal Atatürk’ün imzası görünüyor mu?
dağlarda
bakın bir salon penceresinden
baharlar gelir
acıtan ayazlardan sonra,
özünde saklar tomurcukları dallar
gül olsun diye, gönül bahçesinin dalında
uçuşur hatıralar,
konacak dal arar kuş gibi
büyüdün diye okuldan alındın
salona giren kırlangıçları neşeyle kovaladın,
gelin olduğunu bile anlamadın
aradığın mutluluğu bulamadın
eşine aşık ta oldun oysa
annemi kaybettiğim gündür benim için
anneler günü
kadınımın terk ettiği gündür benim için
kadınlar günü
içinde kutlamanın olmadığı son konuşmasıdır benim için
doğum günüm




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!