Bu ne menem bir gaflet ki; hiç kalkmıyor üzerinden?
Değil isen şayet meyyit, lütfen dostum uyan artık!
Gitmediyse bir yerlere, akıl şuur o, ser’inden;
Yansıttığın garip haller, olsun sana ayan artık!
Mü’min misin münafık mı, şüphedeyim inan senden!
Çok aşarsak haddi biz;
Gazaplanma kerem et!
Deyip artık yettiniz;
Azap etme kerem et!
Malum bizler beşeriz
Asla, kat’a ve kella!
Deme seni sev bana!
Yoksa zorum akılla;
Hayır derim ben sana!
Kim düşmüşse fakına;
Madem kulsun Allah’a; olmaz şu iş kupkuru!
Bir bileni bularak, öğren doğru düsturu!
Yoksa şayet soracak, etrafında bir bilen;
Oku kitap, sünneti, al dininden desturu!
Can dayanmaz şu hale;
Lütfet Rabbim hidayet!
Düştük tümden kem hale;
Rabbim acil hidayet!
Terk edip her helali;
Madem Allah lütfetti, erdin yeni kandile;
Kılıp onu vesile; tahkiki iman dile!
Sonra amel ve ihlâs temenni et Mevla’dan!
Arkasından ümmete; şuur ve izan dile!
İnsin en çok sevdiği, fitne imiş ne yazık!
Mal ve evlat hakkında, böyle diyor kitapta.
Sırf onlara çalışıp, toplamazsa hiç azık;
Acıklı azap ile, tehdit vardır hitapta!
Acayip bir varlıktır, bilinen insanoğlu
Mariz ise bir asır;
Lakayt kalmaz muasır!
Himmet ve de cehdini;
Kılar ona münhasır.
Hasta ise bir unsur;
Senin olsun ihsanların!
Gölge etme yeter bana!
Sana kanan insanların,
Tak ediyor ah’ı cana!
Yapan seni cana canan;
İyi ki de uğradın, bu günlerde be maraz;
Zira beni şu gaflet, daldırmıştı dünyaya!
Apansızın çıkıp da, gelmeseydin sen araz;
Belki ahret işinde, kalacaktım ben yaya!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!