O, bir emir kuludur, ta’n eyleme feleğe!
Ona yetki verirsen; geldin demek keleğe!
Bil ki; hayat imtihan ve her olay bir elek;
Sebeplerde boğulma, dikkat eyle eleğe!
Nasıl takmam birader, pek mühimken şu konu?
İstikbali es geçen, Rüsvay olur aşikâr.
Hoş gelecek mümkünken, kim ister ki kem sonu?
Zarar ateşten gömlek, küllü insin düşü kar.
Öyle zor ki kazanmak, bilir ancak yaşayan;
Aklın nuru ilim der, tahsil eder fünun’u
Kalp kalırken zalamda, ihmal eder dinini
Sırf dünyevi okumak, kafi sanır mutuna
Ne yazık ki tercihi, berbat eder sonunu!
Dünyalıksa sıkıntın;
Sakın takma kafaya!
Fani ise takıntın;
Asla takma kafaya!
Üzse seni bin bela;
Dinin aslı kitapken ve sünnetken ey salik;
Hakka giden başka yol, aramak da ne demek?
Madem bize bu tarzı, uygun görmüş o Halık;
Sen sadece şu tarzı, öğrenmeye ver emek!
Tasdik ettik biz onu, etmese de çok gabi!
O, son resul diyerek, iman ettik bittabi!
Ey yaratan bizleri; sırf tasdikle bırakma!
Onun nurlu yoluna; her hususta et tabi!
Ne bu cümbüş tantana?
Taviz mi var şeytana?
Nasıl olur öyle şey?
O, hasımken insana!
Unuttun mu kimsin sen?
Kaçtı tadı dünyanın, göçmek gerek ukbaya;
Vedalaşıp eş dostla, gitmeli usul, usul.
Cılkı çıktı şu hanın, ne ar kaldı ne hayâ!
Ne yazık ki hayattan, bıktırdı yeni nesil.
Çekilmez hale geldi, hayat denen imtihan;
Ret edersin ne desem;
Asla olmaz, bu böyle!
Hiç der miyim bilmesem?
At garazı ve söyle!
Varsa şayet yanlışım;
Taviz, taviz doğurur dememiş mi atalar?
Demiş ama o sözden ibret alan nerede?
Şu günlerde bu bab’tan öyle çok ki hatalar!
Şaştım dostlar acaba hangisi var sırada?
Aç kurtlara muhabbet, kar-ı akıl olamaz!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!