Mukadderse şu ecel, ne kork ondan ne saklan!
Acil çözüp sırrını, manasına odaklan!
Vesiledir o madem, sonsuzluğa visale;
Yolculuğa hazır ol, her daima ol Haklan!
Var mı giden Cennete, kadim yoldan başka yol?
Var diyorsan ispat et, bizde ondan gidelim!
Yoksa Hakka rücu et, yanlışına nadim ol;
Son Resulün yolunu, ciddi takip edelim!
İnsan için yarın yok, bu gün vardır birader!
Ama sen bu gerçekten, ne hikmetse gafilsin!
Her an gelip o ecel, sana arzı dar eder!
Buna rağmen yarına, hangi hakla kefilsin?
Değil yarın öbür gün, yok garantin akşama!
Sayma yavrum yerinde!
Büyü ve de adam ol!
Aklın tamsa ser’inde?
İşe yarar adam ol!
Etme fazla acele!
Sakın yarler edinme, dostum basit sıradan!
Yoksa bir gün her biri, olur hasım ve a’dan!
Gerçek bir yar edinip; çıkar gayri aradan!
Gıpta etsin haline, cümle alem ve a’dan!
Bozdu millet akordu, ihtiyaç var ayara;
Neme lazım demeyin, yardım edin akiller!
Dönüşmeden kansere, ümmetteki bu yara;
İrşat edin halkları, yapın dinden nakiller!
Otuz günlük oruca verdi Mevla'm nihayet;
Müjde bu gün arefe, yarın bayram mü’min’e!
Yiyip, içip, şükredin, siz ehl-i diyanet!
Bitti sahur, teravih, kaldı karı mü’mine.
Ne kadar da kolaymış, emr-i hakka ittiba
Şükür düşer mutlaka, biatinde durana
Yoksa iman mevzusu, döner laf-ı güzafa.
Asla borcun ödenmez, koysan ondan her an’a
Yani nefsim sonunda, kalır yine söz affa!
O, bir emir kuludur, ta’n eyleme feleğe!
Ona yetki verirsen; geldin demek keleğe!
Bil ki; hayat imtihan ve her olay bir elek;
Sebeplerde boğulma, dikkat eyle eleğe!
Nasıl takmam birader, pek mühimken şu konu?
İstikbali es geçen, Rüsvay olur aşikâr.
Hoş gelecek mümkünken, kim ister ki kem sonu?
Zarar ateşten gömlek, küllü insin düşü kar.
Öyle zor ki kazanmak, bilir ancak yaşayan;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!