Ret edersin ne desem;
Asla olmaz, bu böyle!
Hiç der miyim bilmesem?
At garazı ve söyle!
Varsa şayet yanlışım;
Taviz, taviz doğurur dememiş mi atalar?
Demiş ama o sözden ibret alan nerede?
Şu günlerde bu bab’tan öyle çok ki hatalar!
Şaştım dostlar acaba hangisi var sırada?
Aç kurtlara muhabbet, kar-ı akıl olamaz!
Varsa sonda nedamet;
O arzunu adam et!
Yoksa bunun mümkünü;
Çek ipini idam et!
Sorgu varsa sonunda?
Ürkme ölüm deyince!
Ölüm nimet be gülüm
Düşününce az ince;
Zulüm değil o gülüm!
Diyorsan ki bu ne iş?
Uyar isen Hevana, kaybedersin davayı!
Terk edersen kulluğu; küstürürsün bil Hayy’ı!
Sonsuzluğu istersen; yönel dostum duaya!
Tevazuu yeğleyip, bırak artık havayı!
Onca ayet, hadisler, anlatırken Hak dini;
Bazı çağdaş(!) kafalar, aşar daim haddini!
Hoşgörüye (!) sarılır, din-i mübin dururken(?)
Böylelerin elbette; Hak yanında yok dini!
Türk yaparsa Türkçülük;
Kürt de yapar Kürtçülük!
Sen yapma ki Türkçülük!
O, yapmasın Kürtçülük!
Kimse bunu başlatan;
Hiç anlatma boşuna, tok karınlar masala;
Hikayeye yok zaman, dönsen artık asal’a!
“O da nedir? ” diyorsan; oku Kitap, Sünneti!
Veyahut ta şu işi, bilene sor mesela!
İncir diker ocağa;
Tütün denen şu illet!
Ölüm dayar şakağa;
Bilin artık ey millet!
Yakışmıyor femlere;
Sabretmeyi bilmeyen, kamil insan olamaz
Bilhassa da bir mü’min; ona lakayt kalamaz
O, her derde ilaçtır ve her bab’a anahtar;
Yani onsuz bir salik, maksuduna varamaz.
Ona lakayt kulların, tenkidi var Kur’anda




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!