Keçi göğe çekilirdi;
Kıla rağbet olsa idi.
Türlü nebat ekilirdi;
Çöle rağbet olsa idi.
Çömlek okur hoc’olurdu.
Ey başları karlı, tipili dağlar.
Tutmayın yarimi yol verin gelsin.
Doruğu feleğe tapulu dağlar.
Eğilin önünde bel verin gelsin.
Suman kalmasın ha, tufana-kışa,
Hey Allah’ım semavattan bir servet.
Sana şükür etmez isem geri al.
Zekatı, sadakası; ceddime rahmet.
Sürü alıp gütmez isem geri al.
Şinik ile ölçem altın parayı,
Çok cömert davrandı bana;
Gönendim ben kana kana.
Ona olsun, Hamd-i sena;
Dokuz ürün verdi, Mevla’m.
Yüce Mevla verdi, ecir.
Deli gönül biraz sabret
Yerde kalmaz bunca zahmet.
Yüce Mevla verir rahmet
Suda dolap döner elbet.
Kör talihin kurdu ulur;
Dağlarda kafirlerle cenk veren o.
Ülkenin düzenine ahenk veren o.
Ay yıldızlı bayrağa renk veren o.
Vurulmuş, sinesi al kan Mehmetçik!
Meğer şahadetmiş alın yazısı.
Yaratanın minnetinden
“Bela” deyip başlanmışım.
Ferağ edip cennetinden
Serendip’e kışlanmışım.
Altınını gümüşünü,
Bu alemi zor görüyor.
Gözümde var perde benim.
Kimisini hor görüyor.
Kusurum var burda benim.
Kimse bundan gocunmasın
Göstermeyip kemalini.
Öne sürüp emelini,
Memleketin temelini;
Kazanların avradını…
Göz önünde ulu orta,
Vallahi bende keramet yoktur.
Kötü söylersem darılma emi.
Öfkede akıl-merhamet yoktur.
Hemen silaha sarılma emi.
Sağa sola kurşunlar atarak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!