Dağlara karşı bir taşa yaslandım.
Seda verip, Çamlıbel’e seslendim.
Kılıç gibi kın içinde paslandım.
Köroğlu’nu, Ferhat’ı da düşündüm.
Karacoğlan buldu m’ola sunayı?
Kainatın yaratılış sırını,
Arif olup bilenlere sor öğren.
Arzımızın uzaydaki yerini
Bizden önce gelenlere sor öğren.
Bu geminin nerde yelken direği?
(Askere giderken.)
Şimdilik, Allah’a ısmarladık.
İstiyorsan sağ, salim dönmemi.
Kal; iffetli ve bana sadık.
Ve hayır dualarını et, emi!
Gözüm nuru, seyrana gel tepeye
Alem seni kınar diye çekinme.
Benim ile çekil hele sapaya.
Ateşimde yanar diye çekinme.
İtiraz etme, çıkarma sesini
İlmek ilmek ördüm ağı
Gül ile bezedim bağı
Sarılmış sevgi yumağı
Düğümlerden çözdüm aşkı.
Girdim Hakkın kelamile
Varlık yükünü soyundum.
Pula minnet etmem gayrı.
İhram hilatin giyindim.
Çula minnet etmem gayrı.
Buğday ile darı ile
Gül dikene
Rahmediyor, gül, dikene.
Bülbül güle, güldü gene.
Sitemi güle değildir,
Onun ahı, gül dikene.
Ta bezm-i eleste anlı çatıma
Bu benim kaderim kötü yazılmış.
Bindim vardım Hızır’ın boz atına
Kilidi bozuk bir kutu yazılmış.
Bana sevi geldi hilkat gereği.
N’olur bana dönde bir bak
Kız Allah’ı sever isen.
Bu kuru inadı bırak
Boz Allah’ı sever isen.
Kızın isen bana değme
Allah’ı seversen gerçeği söyle.
İncileri böyle kime dizersin?
Dam başında neden durursun öyle.
Gözlerini böyle kime süzersin?
Kimin için süslüyorsun otağı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!