Gözümde yok, dünya malı,
Bırakmışım kıylukalı,
Atmışımda oğul balı
Tatsam da bir, tatmasam da.
Bana yatağım musalla
Bir ev yapsam kutu gibi
Bele bakan türden olsa.
Bir saray maketi gibi;
Yola bakan türden olsa.
Yaşayayım torun-dede,
Bu dünyaya hevesim, havam yok.
Teşvişimi cemeratta bitirdim.
Kimse ile itilafım davam yok.
Ben taşımı cemeratta bitirdim.
Pişmanlık hissini özümde duydum.
Gönül teselli ara.
Uç ol uzak diyara,
Ravza-ı Mutahhara,
Gül bağıdır şimdi.
Bülbül diller ordadır.
Gönül ülkesinde sultan idi o.
Yıkıldı tahtı, tacı kalmadı.
Zulme uğramış bir insan idi o
Af eyledi, kini-öcü kalmadı.
Ne yapalım, erken gitti iyiler.
Yurdun kurup salahını,
Razı ede ilahını
Şakilere silahını
Sıkana essela bu gün.
Helal doğuran batına,
Sırrı çözdüm desem duy da inanma
Hayata marifet bir cemde geldi.
Dünyayı cennetten habersiz sanma
Kevser’in sırları Zemzem’de geldi.
Varlık da gizli, yokluk da o seste.
Öyle fazla değilse de karları,
Ellerinde tutarlar pazarları.
Çetince Akçaşar’ın tüccarları
Şeytana pabucu ters giydirirler.
Hele haksızlığını denk getire:
Dönmem davadan, ölsem;
Fark mı, dedin, çekinmem?
Türk olduğunu bilsem
Irk mı dedin, çekinmem?
Yağı mı, gelsin, görem.
Destur almış yazmasından zülüfü
Çengel olmuş, gerdanının üstün.
Gözlerinin dividiyle elifi,
Medde çekmiş, fermanının üstüne.
Kirpik oku açar döşüne yara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!