Görer gözlerimiz tanık istemez,
Meydan haksızındır kimse sus demez,
Suçlunun üstüne kimse gidemez,
Kuvvetliye kimse karşı koyamaz.
Dinmiyor sancılar halimiz naçar,
Lapa lapa yağdı her taraf doldu,
Çocuklar soluğu dışarda aldı,
Kar topu oynamak eğlence oldu,
Kocaeli'yle İstanbul'a kar yağdı.
Sekiz ocak yıl ikibin onüç,
Çoktan dağlarımı duman bürümüş,
Yaprağım sararmış dalım kurumuş,
Sendede bir acayip inat var imiş,
Çaldın beni taştan taşa muhanet.
Maskara oldum çoluk çocuk toruna,
Nankörler yuva yıkarsa,
Toklar yerken aç bakarsa,
Hal bilmez kulak tıkarsa,
Bundan hayır beklenirmi.
Gerçekleri gör gözünen,
Doğduğuna inanıyosan öleceğinede inan,
Yanılır dünyada bakiyim sanan,
Kul köle nefsinin peşinde dönen,
En sonunda herkes geçer bu yoldan.
Önce sabret sonra bak sen son güne,
Sandal gemi arada bir yan yatar,
Balıklar zıplıyor martılar öter,
Bak şu güzelliğe cana can katar,
Cennetten bir parça gördüm bu sabah.
Marmara denizi bu sabah durgun,
Kara kaşlım bal dudaklım,
Her zaman kalbimde saklım,
Sende kaldı benim aklım,
Cennetine götür beni.
Başında vardır al yazma,
İyi günde gram gram yediler,
Fırsatçılar arsız nankör adiler,
Yoksa derde derman ölüm dediler,
Zordur dostum çıkış yolu yok başka.
Beni bana bırakmıyor inadım,
Sensiz dünyam her gün döner zehire,
Yanar tüter katlanamam kahire,
Ömür boyu senle gidem ahire,
Benim canım gülüm gel hoş bakışlım.
Gece gündüz hep hayalimde yaşarım,
Bilmemki ben kime nettim neyledim,
Yoksa kalpler kırıp kemmi söyledim,
Gide gide uçurumu boyladım,
İki yakam bir araya gelmez bir türlü.
Bitmez dert kederim çileli başım,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!