Aldanmış aşkına olmuş kul köle,
Garip Veyselimi düşürmüş dile,
Bırakıpta gittin ne geçti ele,
Nankörleri adam sanmış Veyselim.
Adadım kendimi aşkın yoluna,
Gel zaman git zaman geldik bugüne,
Alıştık biz varlık ile yoğuna,
Fakir yine fakir zengin övüne,
Kim ölüpte kime kalır yarınlar.
Yedik,içtik konduk göçtük eğlendik,
Tanrı selamını sadaka sayan,
İster erkek olsun istersen bayan,
Senlik benlik diye insan ayıran,
Ayrılmaz tek yolda yürüyen insan,
Dosta düşman olur geçer cepheye,
Sanki dünya onun sahip tapuya,
İş işten geçince döner sıpaya,
Üç günlük dünyada çok yüz karası
Yüze güler dosta çelmeler takar,
Unutma dünyada dostluk hatırı,
Oku sana yazdım ben bu satırı,
Dünya nefret kokar bundan ötürü,
Gel unutma uğra bana yol üstü.
Dünya çile ile ölüm kokuyor,
Sanadır bu sözüm kendin bilirsin,
Birgün doğdun ama birgün ölürsün,
Belki eğri yolu örnek alırsan,
Dön geriye doğru yolu kapatma.
Unuttum dünyayı hayale daldım,
Hırçınlaştım nefsin esiri oldum,
Acıdım kendime insafa geldim,
Neden benim benden haberim yoktur.
Çağ zenginlik çağı, fakir esiri,
Değildir dünyaya içinden yanık,
Kurumuş vicdanı, nefsine yenik,
Akıldan piyade, sözde uyanık,
Hep bana, hep bana sana yok dedi.
Asıl fedakarlık varı pay etmek,
Senin için rahat bizler dardayız,
Şaşırdık rotayı bilmem nerdeyiz,
Halk olarak zor içinde zordayız,
Zamla gönül eğlemeye alıştık.
Sıkıntıya ilaç çaydaki demim,
Her nerye gitsem deli doludur,
Delide akıllıda Allah kuludur,
Gelen deli gidende ondan delidir,
EL deliye hasret bizde akıllıya.
Eşeğin sırtındaki semer kamiştir,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!