Tanrı selamını sadaka sayan,
İster erkek olsun istersen bayan,
Senlik benlik diye insan ayıran,
Ayrılmaz tek yolda yürüyen insan,
Sakal bırakmakla olunmaz hacı,
Kele yetmez imiş kelin ilacı,
Gerçek softa hacı hoca harici,
Düzeni bozana yazıklar olsun.
Aldanmış aşkına olmuş kul köle,
Garip Veyselimi düşürmüş dile,
Bırakıpta gittin ne geçti ele,
Nankörleri adam sanmış Veyselim.
Adadım kendimi aşkın yoluna,
Gel zaman git zaman geldik bugüne,
Alıştık biz varlık ile yoğuna,
Fakir yine fakir zengin övüne,
Kim ölüpte kime kalır yarınlar.
Yedik,içtik konduk göçtük eğlendik,
Kendi bal, börek yer biz ise yavan,
Beş lira olur mu bir kilo soğan,
Duymaz isyanımı bizim Erdoğan,
hiç oldunmu benim gibi iş bakan.
Sattı dereleri, sattı çayları,
Gülmez yüze kalpler taştır,
Benim için dünya boştur,
Ölüm bundan daha hoştur,
Gelsin derim yeter gayri.
Yok dünyanun tadı tuzu,
Sanadır bu sözüm kendin bilirsin,
Birgün doğdun ama birgün ölürsün,
Belki eğri yolu örnek alırsan,
Dön geriye doğru yolu kapatma.
Unuttum dünyayı hayale daldım,
Hırçınlaştım nefsin esiri oldum,
Acıdım kendime insafa geldim,
Neden benim benden haberim yoktur.
Çağ zenginlik çağı, fakir esiri,
Değildir dünyaya içinden yanık,
Kurumuş vicdanı, nefsine yenik,
Akıldan piyade, sözde uyanık,
Hep bana, hep bana sana yok dedi.
Asıl fedakarlık varı pay etmek,
Her nerye gitsem deli doludur,
Delide akıllıda Allah kuludur,
Gelen deli gidende ondan delidir,
EL deliye hasret bizde akıllıya.
Eşeğin sırtındaki semer kamiştir,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!