Fatih Yılmaz’a…
Yurt mu eylemişsin sen Ankara’yı
Anlat da bileyim halin emmoğlu
Çok uzun eyleme fazla arayı
Kaç zaman beklerim yolun emmoğlu
Huzuruna geldim el bağlayarak
Secdeye durduğum yöne eyvallah
Milyonlar istemem zar oynayarak
Helal kazandığım ona eyvallah
Mevla’m yaratmışsa bekler ameli
Kirpiğin perde mi çekmiş üstüne
Nazardan saklanmış ela gözlerin
Neler anlatırdı kimler üstüne
Bıraksan gelirdi dile gözlerin
Bakışlar muamma çözmek ne mümkün
Yüzünde bir kilo boya rahat var
Suratını bezer zamane kızı
Ne istersen söyle, anlaması zor
Nasihate kızar zamane kızı
Hatır gönül bilmez, postayı koyar
Adam var adamı söz ile yorar
Adam var yüz yüze bakmaya korkar
Adam var topraktan binalar kurar
Adam var bir çivi çakmaya korkar
Ozan Mizani (Taner Karataş)
Yerler, gökler, denizler… Yaradana yetmedi
Sırf bulunsun diye de âdemi yaratmadı
Allah emretti lakin İblis biat etmedi
Şeytanla imtihana tutuldu âdemoğlu
Hem Rahman hem Rahim o, azamet var şanında
Şereften ardan uzak gününü gün ediyor
Edepsizce yaşıyor, domuzun adı çıkmış
Allah kitap diyerek âlemi kandırıyor
Kendisi inanmıyor, dinsizin adı çıkmış
İçki, kumar… Ne dersen envai çeşit yol var
Bir çift ela göz ki sıladan uzak
Vuslat sandım tehir etti gözlerin
Ne uçurum gördüm ne böyle tuzak
Gözyaşımda zuhur etti gözlerin
Aşk denince hep el pençe dururdum
Bir aşk ile doğmuş ki dolunayın
Parlıyor şavkında yine saçların
İster meltem deyin, ister yel deyin
Savrulmuş uçuyor yana saçların
Süsleyip bezemiş hüsnü cemalin
Şu gönlüme sevdan gerek
Ne yol bilir ne de durak
Cadde cadde, sokak sokak
Aradım seni aradım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!