Ehli imandandır bizim hanemiz
Aldanıp şeytana uyan gelmesin
Verene şükrolsun, haddince yeriz
Tıka-basa yiyip, doyan gelmesin
Diktatör düzende adalet olmaz
Temmuzun on beşi, havada sis var
Hainler ülkemi sardı o gece
Nice şehit verdik, millette yas var
Bu gözler neleri gördü o gece
O gece sanki de savaş günüydü
Ne düğün, toyla...
Nam gelir soyla
Ne yaksın söyle
Kışa gariban
Hayattan yılmış
Çıksam şu Harput’a seyretsem seni
Methiyeler dizsem az Elâzığ’ım
Kıyamete kadar terk etmem seni
Yüz kere, bin kere söz Elâzığ’ım
Birazcık yorgunsun ona da peki
Fatih Yılmaz’a…
Yurt mu eylemişsin sen Ankara’yı
Anlat da bileyim halin emmoğlu
Çok uzun eyleme fazla arayı
Kaç zaman beklerim yolun emmoğlu
Daim olan sevgidir
Sevenle sevilen  bir
Hele şükretme de gör
Beze muhtaç olursun
Tut dostunun elini
Kirpiğin perde mi çekmiş üstüne
Nazardan saklanmış ela gözlerin
Neler anlatırdı kimler üstüne
Bıraksan gelirdi dile gözlerin
Bakışlar muamma çözmek ne mümkün
İmanla bezenmiş gönül hanemiz
Kadir-kıymet nedir bilenler gelsin
Haddince yaşarız, budur gayemiz
Bizden ilim, irfan alanlar gelsin
Farklıdır, herkese gülmez ki hayat
Kabahat ve ayıp hep bize kaldı
Hiç kadı kızında kusur olur mu?
Mahsulü tarladan ırgatlar alır
Bey oğlu elinde nasır olur mu?
Öğrenmek isteyen çokça ders alır
Hayat bir imtihan, ne hacet söze
Şükret sen her daim yokluğa, aza
İyilik edip de at sen denize
Bilmezse balıklar, gören var elbet




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!