Sensizlik, cehennem azabı,
Sensizlik, ölümün diğer adı.
Bam telime dokunur hasret sancısı,
Yüreğimde başlar, bitmez tükenmez sensizlik acısı,
Kıçı kırık cümlelerde, gizli özne arar gibi,
Bir sağa, bir sola yalpalamalarım boşuna…
Devrik olmasaydı hain, tuzak sorular,
Mutlak tutardım kolundan, bacağından...
Lakin, katır teper gibi,
Gerisin geri bana döndü azgın sorular…
ŞİİR: Muhip Erdener SOYDAN (babam)
Doğum tarihi: 20 Ekim 1943
Ölüm tarihi: 15 Ekim 1986
Düz yolda giden derviş, serseri ayyaş oldu,
Aramam sormam dedi, yemin bozdu kaç kere,
Hayatı zindan oldu, bahçede güller soldu,
Sağa sola dalaştı, gönül kırdı yok yere…
Bakma,
Yangınlardayım yar,
Buram buram yanıyorum,
İnceden inceye tütüyorum,
İnce bir sızı var yüreğimde,
Tükeniyorum…
Susuyorum,
Sustukça sıra yine bana geliyor,
Resmiyle konuşuyorum,
Nasıl da gülümsüyor kahrolasıca gözleri,
Bilirim,
O, rol yapınca da güzeldi...
Dilimde bir yalnızlık şarkısı,
‘Gurbet o kadar acı ki ne varsa içimde,
Hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde.
Ne bir arzum ne emelim, yaralanmış bir elim,
Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde’
Haydi şimdi gökyüzüne bak,
İkimizin de baktığı yere,
Ne güzel, ne hoş,
Beyaz beyaz yağıyorsun,
Hele tenimi okşaman yok mu,
İçimi bir hoş ediyorsun...
Sizin oralarda şimdi kar varsa da bilemem,
Bizim buralara bardaktan boşanırcasına,
Öyle çok yağmur yağıyor ki,
Rüzgar eşlik ederken yalnızlığıma,
Canım hiçbir şey yapmak istemiyor,
Bir de uyku bastırıyor ki sorma…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!