Yıldızlar kadar uzaktasın,
Bir nefes kadar yakınımda,
Koştum koştum da peşinden,
Sen aya vardın,
Ben yine bıraktığın sulardayım…
Dertleri dağlara verseymiş yaratan,
Ağır gelirmiş, yıkılırlarmış,
Uyutmak için kucağında sallarken beni anam,
Hangi ağıtları öğretmiş ki?
Benim kızıl akşamları sevmem bundandır,
Senin dağlarında güneşler batarken,
Her zamanki gibi aynı sokakta karşılaştık,
Yine çok havalı, yine çok güzeldi,
Birlikte aynı caddede yürüdük,
Aynı yokuşu tırmandık,
Birlikte yorulduk,
Aynı yerde soluklandık,
Son günlerde acayip bir adam oldum,
Garip huylar edindim, anlatsam gülersiniz,
Mesela fıstığın tuzlusuna,
Renklerin elasına hasta oldum,
Ela ne renk derseniz, bilmem.
Üç adamdan biri babam,
Dalında taze meyvesiyim,
Mert adam, soylu adam,
İnce ruhlu, kibar adam,
Mirası, kitapları…
Her birine ellerinin kokusu sinmiş,
Kim bilir kaç yüz kere geçtim bu tozlu yollardan,
Kaç bin kez adım attım, saymadım,
Adın dilimde, hayalin şu karşıki dağlarda,
Ah gözümün bebeği, hep sana baktım,
Bir seni saydım, bir sana yürüdüm,
Hakka yürür gibi, öylesine huzurlu,
Yıllar nasıl geçti, daha dün toydum,
Sevda defterini önüme koydum,
Açtım sayfaları,okudum bir bir,
Sevgini büyüttüm aşkınla doydum
Batmayan güneşim, saman yolumsun,
Uykum yine arsız arsız
Sana kaçmış,
Vay namussuz vay,
Bilseydim,
Başlık parası da isterdim...
Hani sen şimdi çok uzaklardasın ya,
Aramızda kimbilir kaç asır saat farkı var?
Sen öğlen vakti güzellik uykusundayken,
Ah ulan benim deli aklım,
Ben yine seni düşünürüm,
İçimi bir hüzün kaplar, üzülürüm.
Moralim eksi sıfırın altında,
Kolum, kanadım kırık,
Yanına gideyim diyorum da,
Bu kez de cesaretim kırık.
Şöyle bir baktım da resmine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!