Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
Ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
Ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
Bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.
Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
Siz çarşaflarınızın arasında,
Bütün tehlikelerden uzak,
Güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
Usulca ruhunuza sokulup,
Sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
Birer birer ateşleyiveriyor.
İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
Ona dokunmak,
Onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...
Özlemek, o yakıcı istek,
Bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
Özlediğiniz ise çok uzaklarda...
Yanında olmasını istediğiniz halde
Yanınızda olmayan bir tek kişi,
Yanınıza bile yaklaşmadan,
Hatta onu özlediğinizden
Ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,
Bütün hayatı,
Bütün görüntüleri eritip
Başka kılıklara sokuyor...
Bir ask için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir ise yaramayacaktır.
...........
Her zamanki gibi yasayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki......
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir. Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, günesin çiçekleri dolduracak yüreğini...
....
Soluk soluğa yaşadı kentleri, aşkları
Bağlanacak kadar kalmadı hiçbirinde
Pervasız bir acemi, bir çılgın
Soyu tükenen bir bilgeydi belki de...
O yalnız kaybetmesini öğrendi ömründe
Avucundan dökülen kum taneleriydi her şey
Ne bir serseriydi ne de yılgın bir savaşçı
Ama kendi kafasıyla düşünen ve hakkında
Ölüm fermanları çıkartılan biriydi belki
Sevince deli gibi severdi
Pervasız severdi sevince
Dövüşmek ancak ona yakışırdı
Ona yakışırdı aşklar ve yolculuklar
Yoktu bağlandığı herhangi bir şey
Bulutlar gibi çekilip giderdi seslerin arasından
.............
.........
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
........
her türlü faşist ideoloji,politik hareket ve organizasyonlara karşı olan görüş...anarşizm,sosyalizm ve komünizm gibi görüşler başlıca anti-faşist görüşlerdir....
Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
Seni bu denli yıktıkları için
Yaşamımın gizini vereceğim sana
.....
Bilgeliğin başladığına ilk işaret, ölmek isteğidir. Bu yaşam dayanılmaz görünür, bir başkası ise erişilmez. İnsan ölmek istediği için utanmaz artık; nefret ettiği eski hücresinden alınıp ilk işi nefret etmeyi öğrenmek olacağı yeni hücresine konulmak için yalvarıp yakarır. Bunda belirli bir inancın kalıntısı da etkilidir; taşınma sırasında efendi koridorda görünecek, tutukluya şöyle bir bakacak ve diyecektir ki: 'Bu adamın yeniden hücreye kapatılmasına gerek yok. O bana geliyor artık.'
Hasretini, yokluğunu, sensizliği
bir ateş yanığı gibi öyle acıyla duydum ki yüreğimin etinde,
gitgide çoğalarak
gitgide derinden işleyerek
öyle dayanılmaz oldu ki bu
seni boğabilirdim senden kurtulmak için
çünkü seni o kadar seviyorum.
nâzim
romantik komünistin memleket hasreti devam ediyo..
Yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini
Ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda
37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde
Nasıl uyku tutar gözlerimi
Döne döne samaha duranlar tutuştu önce
Sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin
yanı başına
Sivas Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak
Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp
karanlığa kuban etmek
Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak
Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak
Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma
Varsın ateşim suskunlukla beslensin
Benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik
Senin de dağların var Sivas senin de dağların
Dağlarında Şahanların!
..........
nationalsozialistische deutsche arbeiter partei (NSDAP) kurucusu, aslen alman bile degildi ama almanlarin üstün bir irk oldugunu düsünüyodu bu ideolojisi icinde milyonlarca insani katlettirdi...(yahudi ve azinliklar)
onu en ii yazdigi kitabi mein kampf anlatabiliri...
Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü
.......
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün
......
özlem
02.07.2008 - 18:51Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner…
........
özlemek
02.07.2008 - 18:50Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
Ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
Ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
Bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.
Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
Siz çarşaflarınızın arasında,
Bütün tehlikelerden uzak,
Güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
Usulca ruhunuza sokulup,
Sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
Birer birer ateşleyiveriyor.
İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
Ona dokunmak,
Onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...
Özlemek, o yakıcı istek,
Bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
Özlediğiniz ise çok uzaklarda...
Yanında olmasını istediğiniz halde
Yanınızda olmayan bir tek kişi,
Yanınıza bile yaklaşmadan,
Hatta onu özlediğinizden
Ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,
Bütün hayatı,
Bütün görüntüleri eritip
Başka kılıklara sokuyor...
Ahmet Altan
ayrılık vakti
02.07.2008 - 18:41Oysa senle çok zamanlar paylaşırdık
Acıları umutları hiç usanmadan
Yüreğimde saklı kalan anılarla
Gidiyorum bu şehirden sevdiğim hoşçakal
......
ve bazen giden sessizce bir veda bile etmeden giderr...
giden sevgilinin ardından
02.07.2008 - 18:36Bir ask için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir ise yaramayacaktır.
...........
Her zamanki gibi yasayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki......
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir. Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, günesin çiçekleri dolduracak yüreğini...
....
nâzim
sevgi
02.07.2008 - 18:29Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.
..........
mesafeleri bile tanimayan cok güclü bir duygu...
Soluk Soluğa
02.07.2008 - 18:10Soluk soluğa yaşadı kentleri, aşkları
Bağlanacak kadar kalmadı hiçbirinde
Pervasız bir acemi, bir çılgın
Soyu tükenen bir bilgeydi belki de...
O yalnız kaybetmesini öğrendi ömründe
Avucundan dökülen kum taneleriydi her şey
Ne bir serseriydi ne de yılgın bir savaşçı
Ama kendi kafasıyla düşünen ve hakkında
Ölüm fermanları çıkartılan biriydi belki
Sevince deli gibi severdi
Pervasız severdi sevince
Dövüşmek ancak ona yakışırdı
Ona yakışırdı aşklar ve yolculuklar
Yoktu bağlandığı herhangi bir şey
Bulutlar gibi çekilip giderdi seslerin arasından
.............
Agire jiyan
02.07.2008 - 18:08ceppkiiii nighttttt :))
tabiki sadece bu degil benim cok begendigim gruplardan biri... :)
aşkın başkenti
02.07.2008 - 18:05onun yasadigi yer kalbimmm...
can yücel
02.07.2008 - 17:36.........
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
........
iste budur...
anti faşist
02.07.2008 - 17:12her türlü faşist ideoloji,politik hareket ve organizasyonlara karşı olan görüş...anarşizm,sosyalizm ve komünizm gibi görüşler başlıca anti-faşist görüşlerdir....
destina
02.07.2008 - 17:08Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
Seni bu denli yıktıkları için
Yaşamımın gizini vereceğim sana
.....
harika bir sarki...
aforizma
02.07.2008 - 16:53Bilgeliğin başladığına ilk işaret, ölmek isteğidir. Bu yaşam dayanılmaz görünür, bir başkası ise erişilmez. İnsan ölmek istediği için utanmaz artık; nefret ettiği eski hücresinden alınıp ilk işi nefret etmeyi öğrenmek olacağı yeni hücresine konulmak için yalvarıp yakarır. Bunda belirli bir inancın kalıntısı da etkilidir; taşınma sırasında efendi koridorda görünecek, tutukluya şöyle bir bakacak ve diyecektir ki: 'Bu adamın yeniden hücreye kapatılmasına gerek yok. O bana geliyor artık.'
franz kafka
aforizma
02.07.2008 - 16:51Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.
friedrich nietzsche
ahmed arif
02.07.2008 - 16:43Belinde Diyarbekir kuşağı
Zulasında kimbilir hangi hınç, hangi mısra
Yürür namus bildiği yolda...
Yürür yine de yalınayak ve
ayakları yanarak.
.......
ahmed arif
02.07.2008 - 16:43Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
....
siirlerinde sevgiyi, özlemi, inanci, aciyi yasatan sairlerimizden.....
ölüm
02.07.2008 - 16:36..
Sonsuza kadar sonsuzluğa asılı kalmak
Tanrılara ödül insanoğluna cezaysa
Kalbim bağışlanmayacak birşey yap
Katlanma kendine ve bu dünyaya
...
Sözünü tut artık, seni tarihsiz kıl
...
nazım hikmet
02.07.2008 - 13:11Hasretini, yokluğunu, sensizliği
bir ateş yanığı gibi öyle acıyla duydum ki yüreğimin etinde,
gitgide çoğalarak
gitgide derinden işleyerek
öyle dayanılmaz oldu ki bu
seni boğabilirdim senden kurtulmak için
çünkü seni o kadar seviyorum.
nâzim
romantik komünistin memleket hasreti devam ediyo..
2 Temmuz 1993
02.07.2008 - 13:04Yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini
Ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda
37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde
Nasıl uyku tutar gözlerimi
Döne döne samaha duranlar tutuştu önce
Sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin
yanı başına
Sivas Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak
Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp
karanlığa kuban etmek
Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak
Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak
Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma
Varsın ateşim suskunlukla beslensin
Benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik
Senin de dağların var Sivas senin de dağların
Dağlarında Şahanların!
..........
adolf hitler
02.07.2008 - 12:40nationalsozialistische deutsche arbeiter partei (NSDAP) kurucusu, aslen alman bile degildi ama almanlarin üstün bir irk oldugunu düsünüyodu bu ideolojisi icinde milyonlarca insani katlettirdi...(yahudi ve azinliklar)
onu en ii yazdigi kitabi mein kampf anlatabiliri...
albert einstein
02.07.2008 - 12:06yahudi asilli alman fizikci... dünya da kac kisinin beyni hâlâ saklaniyoki...!
buruk bir sevinçtir yaşamak
01.07.2008 - 19:03bir yanlisligim bu dünyada en az senin kadar...
ahmet telli
01.07.2008 - 19:01Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü
.......
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün
......
aşk
01.07.2008 - 18:57'o'nu hayatimin amaci yaptim..
cepki night
30.06.2008 - 01:00cepki bir halay cesidir ama oyundayken kendinden gecersin saatlerce duramazsinn :))
bilmiyenler icin bir link :)
agire jiyan zer mircan
Toplam 170 mesaj bulundu