Zaman aktı,
Mekan eskidi Dilemma…
Bir tek sazımda şarkın kaldı geriye…
Güftesi bir yetimin ağıdı gibi
Gider dolana dolana,
Konar semanın en titrek yüreğine,
Sonra, yağmur olur sevdanın adı Dilemma
Usulca, öyle yağar ki Kenan iline,
Bülbülü yitik sevdanın gül azizlerine
Kuyu olur, Mısır olur, sultan olur…
Eskiyen mekanda yürek
İnziva olur Dilemma…
Münzevi tedailerin ruhani gülüşlerinde,
Yaprak kımıldamaz,
Ateş yakmaz,
Kurşun sıkılmaz olur…
Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür ya,
Da ...
gidelim buralardan,
düşlerin daha pembe,
hayallerin daha yakın olduğu bir yere,
erguvan çiçekleriyle süslü bir bahçeye, gidelim,
gözlerimde bir sen, gözlerinde bir ben....
Yusuf'un atıldığı kuyuda mütevvekkilim ben
Eyüb'ün çilesinde âha bulaşmayan sabrım ben.
Leyla'nın gönül ummanında Kays'a çağlayanım ben,
Kerem'in sazında ağıtım, Aslı'ya aşikarım ben
En koyu muhabbet faslında aşk kokan sözlerim ben,
Bir şarkı oldun takıldın dilime
Zaman eridi rindane gonlümde
Hayatın rengini keşfettim senle
Leyla gözlerini unutmuş sende
Asırlık düş gibi girdin geceme
Amisos tepesinden gülümserdi aşk
martıların göz bebeklerine çığlık çığlık
denizden bir düş vururdu sahile
sabah meltemi okşardı balıkçı teknelerini
kumsalda ayak izlerini kollardı kum taneleri
saat sekiz buçuğa değdimi ufkun çıldıran sessizliği......
ahular serptin aşkın şarapına
isyanlar saçtım, vebali boynuna
kul köle ettin bir ömür kapına
durma git artık ihanet koynuna
gönül virandır gözler taraumar
ağladıkça
gülmeyi öğreneceksin
salkım saçak gün düşecek avuçlarına
ağladıkça
yanık türkülerde sevdayı bulacaksın
körpe kuzular gülümseyecek sana
söner yanar ışıklar
bir yosma çatlatır bir şarkıyı
kapılar açılır, kalbim(e) kapanır
ince narin gözleri üşür bir sokak çocuğunun, ellerinde
üşür baharlar
bir yosma çatlatır bir şarkıyı...
Yar eline mızrap bağlama gönül
Vefasız türküde çağlama gönül
Kime dokunsun ki senin feryadın
Telleri bin pare dağlama gönül
Sonbaharla düşüp kalmış sözümüz
Haince birlik kurup zalim kulun biriyle
Kapatıp kapıları ayrılık kilidiyle
Bir elvedayı bile aşkıma çok görüp de
Gönlümü acılar deryasına salıp da gittin
Sonsuz bir muhabbetle bağlıydım divanına
gittin, lal düştüm vurgun saatlere soyundum
gittin, yalnızlığıma koştum hüznü giyindim
gittin, anılar divanında hep seni sordum
gittin, bir bıçak gibi saza saplanıp durdum
gittin, bir hüzzamlı şarkıya adım kazıldı
gittin, kavlime adın sadakatsiz yazıldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!