bir nisan öğlesiydi
Sarhoştum mestim
Nisan yağmurları gibi bir acayiptim
Bir sabah var içimde
Takvimlerin yüz karası bir günün
Hiç bitmeyecek bir gecenin sonrası
Güneşin yüz görümlüğü…
Bir sabah var içimde
yalnıztı
dağ başında,açtı açıktaydı
soranı, sahip çıkanı bulunmazdı
kuşlarla konuşur
çiçeklerle ağlaşırdı
bir çoban kavalından
bir peri masalından
dağları bırakarak arda
umuta açan bir baharda
yalınayak geldi kent ölüleri
yaşam neymiş bildi! kent ölüleri
bir hatıra rüzgarı esti dün gece
oturup özlemler büyüttüm kendimce
özlemek de nimetindenmiş aşkın
anladım, gözlerin gözlerime değince
bir hatıra rüzgarı esti dün gece
düşlerime misafir olduğun demlerde
tılsımı büyürdü aşkın
içimdeki çoçuğun kirpikleri ıslanırdı mutluluktan
kıskanırdı rengarenk çiçekler gözlerimdeki baharı
ve sarardı ruhumdaki yangın yedi iklim cihanı
yüreğimi bölüyorum
şiirlere hece hece
her nefesle ölüyorum
hasretinde hazin ince
canım damlıyor kağıta
çocuksu rüyalarda sarhoş gezdim
aynalara hüznün resmini çizdim
gurbet elde candan canandan bezdim
bir gün bile dinmedi ahım benim
seheri kanlı sabahlara atıldım
hoyrat bir bahara tünedi kuşum
kalem ne hal saklar kağıt bilir mi
niceler unutmuş unutur muşum
ah zaman törpüsü her aşkta bir mi
dinmez kelimeler bağında ahım
Sırra kadem bastı, arşın beyaz melekleri,
Günahıma girdi, arzın maraz yürekleri(semiz köpekleri) .
Soysuz duygularım buseler saçtı geceye,
Lügat yandı, küller dönüştü iki heceye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!