Ak göğüm girerken sonsuz yaşına
Gel bu güz bitimi mataranda su
Vefasız demesin kimse adına
Gel ab-ı hayat ol kalbim arzusu
Gel ki ölüm koymaz olsun canıma
bu son gecem diyorum
esmer güneşlere dokunuyorum teninde
geç kalkıyor şehirden trenler istasyon boyu
mızıkacı çoçuklar şenlendiriyor sokağı
bileti yanan yolcular konuyor cadenin baş ucuna
bu ayrılık ayrılık değil diyorum
kaç asırlık türkü uzaklığındasın
ellerine dokunamıyor ellerim
toprağıma mı düşecek bu sevda
yüreğim yaralı bir serce ürkekliğinde
duymuyor musun mektupların hıçkırığını
kaç gülüm
kalem kırıldı merve
sevda yoluna ölümlüler dizildi
hangi yöne düşse adımım
adım adından silindi....
kağıt yandı merve
öyle uzak durma, yaklaş şöyle
diz çöktür yalnızlığıma
yay ger vur şakağından sensiz yetim kalan geceleri
zehrini suratıma kusan
yusufçuk kanatlı sivrisinekleri
gel, durmak bilmeksizin, sevginle
Anne, hüzün bulutları birikti yokluğunda,
Damla damla kor düştü yüreğime semadan.
Kanatı yanık kuşlar üşüştü canevime,
Mavi yandı bütün umutları sardı hicran.
Keskin ayazlara mahkum oldu sensiz gecem,
ey kaçan yüzüm
kanayan yörüngem, boyun büküşüm
içimde ağlayan gülüşüm
ey şehirler mazlumu, meydan öksüzüm
(kim bilebildi ki aşkın sonunu
Afrika güneşi doğup battı
yıllar yılı teninde
bu yüzden
Afrikalı çoçuğun gözleri hep kuru kaldı
barış adına
Avrupalı güneş değinceye dek
Gönül bağına vurgundur bu zamansız gidişin
Dipsiz uçurumlara atma beni bitanem
Dudaklarımda hala sıcakken son nefesin
Apansız ihanetine satma beni bitanem
Hep ardınsıra koşup durdum yollara düştüm
yalnızlığı anlat bana bileyim;
gök karanlık, yer hasret mi yalnızlık,
sıla bilmez gün gürbet mi yalnızlık,
yoksa senden öncesi sonrası mı
yalnızlık.....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!