kandı gece
çocuk uyandı masalından
elleri yumuk yumuk
bir kaç damla gözyaşı gördü ağıt ve gece
annenin yüreğinden
Henüz yağdı kar masum, bembeyaz
kederini yitirmiş bir hüzün gibi
gecenin avuçlarına, gördüm.
Gördüm,
çam ağacının dalında üşüdü
ne bahar gelirdi
ne de bir çiçeğe benzerdim
unutulmuş kentinin
bir ucundan bir ucuna koşar durur
nefes nefese sana gelirdim
unutulmuş kentinin
1.
efsunlu bir rüya iki dudak arasında
mazinin sararmış yaprakları üşüyor karlar altında
ateş böceği gibi güneş titrek ufukta
kervanlar han derdine düşmüş gönül diyarımda
2.
Gönlüm sularımda kor alev incim
Sevda yasasında saf temiz suçum
İki dudağında yaşam sevincim
Ya gel artık ya gel de ya da ya da…
Tenimde ruhumda senden bir suret
Vefasız bir mevsim bu sensiz mevsim
Bir duyan kimse yok bir garip sesim
Ölümden beride son bir nefesim
Ölümden önce yok senle gelesim
Vefasız bir mevsim bu sensiz mevsim
seni düşünmek
ellerinde büyümek çoçuksu
hüzünlenmek aşkın koyu isyanında
ağlarken sesimi dindirmek hayalin pamuktan kınında...
seni düşünmek
bir kalbin gülümseyişi çocuksu.
Yağmurun şiiri bu her akşam dinlediğim
Ölü kuşların yüreğinden geçerek
Yaşama teğet çizerek
Bir tutam gülücükte geceye savrulduğum
Yağmurun şiiri bu
Nasıl mı dayandım
Bir daha seni görememenin, sana kavuşamamanın ihtimaline
Nasıl mı dayandım
Vuslat telinden dem vuran şarkıların yarım kalmasına
Nasıl mı dayandım
Ayrılığa haldaş olmuş yolların kalbimden seni çalmasına
hüznün rengini seçemezsin
zamansız bir ayrılık ardından
yüreğin boynu bükük düşler düşler gibi
yalnız kalır geceye
öylece çıldıran yıldızlar çağırır seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!