Sahile inmiştir poyraz
Çakıl taşları zifiri kara
Kanayan güllerin mazisi ağır
Feryat figan yaman bir çığlık
Sessizliğe dokunur ellerim her gece,
Yıldızlar bile yabancı gökyüzüne.
Senin adını anınca içimden,
Bir gül kurur dudaklarımın ucunda.
Zaman akıyor, ben duruyorum sanki,
Gecenin koynunda bir ışık ararım,
Adını mırıldar yıldızsız gökler.
Sensiz her anı bir yüktür taşırım,
Kalbim, yokluğunla sessizce titrer.
Bir bakışın düştü gönlümün içine,
Hayat olsun hiç solmasın
Acı yokluğa girsin saplansın
Varış noktası barışa baksın
Gökyüzü maviye çalan aşk şarkısı
Yeryüzü yaralı yorgun bir savaşçı
Bir güzellik düşün ki hesapta hiç yok
Yaşıyorken mucize sanıyorsun onu
Kelebeğin bir gün fazla yaşaması gibi
Ya da bu kelebeğe ceza mı bilemedim
İnsan mutluluğunu doğru bilmiştir hep
Hak diye haksızlığı bu yüzden belki de
Aşk bir düş, süzülür gökten
İki kalp birleşir, yeniden
Bakışlar anlatır her şeyi
Sözcükler biter, sevgi başlar
Gözlerin, yıldızım olur geceye
Dur, bir soluklan yorgun kalbinde,
Bir bak etrafına, ne var elinde?
Hırs mı büyütür seni göğe doğru,
Yoksa tevazu mu yüceltir aslında?
Bir söz, bin yara açar dilinde,
Biz daha ilk adımı atmış değiliz
Ve bizim için en zoru bu ilk adım
İlk adımı attıktan sonra gerisi kolay
Bir daha kimse önümüzde duramaz
Destan üstüne destan yazarız o vakit
İyilik ekersen, sevgi biçersin,
Gönülden verirsen, değer içersin.
Bir söz düşün, yumuşaksa dili,
Yıkılan kalbi yeniden işler beli.
Yalanla örülen hiçbir yol uzun değil,
Karmaşık olabilir hayat.
Çoğu zaman öyledir zaten.
İnsan açısından bilinmez pek.
Ahenk mi karmaşa mı önce gelir?
İkisi de birbirini doğurabilir aslında.
Ardın sıra basamaklar birbirini besler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!