Aşk çalıyor eski bir radyoda
Baktığım her yerde sen varsın şimdi
Islak bir camdan süzülüyor hasretim
Delice bir şey bu belki çılgınca
Bilmem bu dibini bulduğum kaçıncı kadeh
Ama belli o da intihara meyilli
Eşkıya yüreğimi bıraktım dağlarda
Arındım tüm gölgelerden
Aynamla yüzleşmeye geldim
Dipsiz bir kuyu kalbini açtı bana
Suyu gördüm ama suyu içemedim
Toprak çok önceleri çatlamıştı
Ey ben
bir tarafı cennet
bir tarafı cehennem olan
Gör ki hayat nedir
istersen oyalan
istersen sızlan
Ey can yoldaşım
Bir hayat düşlüyorum
İçini güzelliklerle süsleyerek
Bir hayat istiyorum
Aşk ile geleni yar bilerek
Bir hayat isterim yaşamak adına
Ey gönlüm biz sürgünüz bu kentte
hasretimiz yabacı böylesi bir bahara
gel kurşuna dizilelim ey gönlüm
yetim kalmasın yürek ateşimiz hadi
Bu şafaklar neden yabancı bize
Sen yaren bir eylülsün yine
Ben kırık dökük bir sonbahar
Kırgın düşlerde bir gülsün sen
Ben acılarla kurumuş bir toprak
sen de kimsin adın ne söyle
ben bir gözyaşını bilirim
seni şimdi ne anlatır bana söyle
Mecburiyetim doğan şafağa değil sanadır sevgili
bir kül güle dönmüş hep bülbül gözyaşlarıyla yanarken
gölgeler prangalar içinde yürümekte hasretin zindanında
esaretim sen diye yazılmış bu doğan şafağa sevgili
şimdi sen gel öyle bir yazıp anlat ki bu aşkı
kelebeklerin ömrü uzasın aşkla hasret duraklarında
Ey yaren
Sevgi tohumunu bugün ek yarın bahar olsun
Ya da kin nefretle yıkıcı ol hayat solsun
Ya yanardağın izini sür var cehenneme
Ey dostlar yoldaşlar
Kırılmayan bir kemiğim kalmadı
İnancıma düşman olanlar
Beni inançsızlıklarıyla vurdular
Ben hiç güneşi görmedim
Gökyüzüne uzak düşünce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!