Herkesin özeli kendine güzel gibiye eş sayılıp
Herkesin bildiği eğri yahut büğrü kendine doğru sanılan O bunaklık
Bütün kabulü haramlılığın kafadan çatlaklığını hünerleyen maharetiyle diklenip
Sipsivri kıyımlara hazır hayatın üstüne atılmaya pürnöbet
Cinnet mahlinin bozuştuğu ilk ilmek yeridir herkesin doğrusu kendinelik
Yoz
Egri olan da dogrudur
Kimi halde durumda kiyasta kivamda kivrimda yokusta büküste
Dosdogru giden yolun akintinin cagin devrin devranin
Kimi kirmen kimi dolap kimi pervane kimi cark..
Rüzgar gülü ve bagbahce cingiraklari dahil
Ucurtmayi havalandiran, kuslari kanatlandiran, gökyüzünü bulutlara muhacir kilan
Evini barkini yastik yorgan bindirip göcüyorsa bile dünya
Carkit bir kamyonun en son gördügü yerde leyleklerin getirdigi bahardan
Sirasidüzinenin efkari devri nam sürüp…
Aksam olmaya yakin vaktinde soguk yüzlü bir duvar gibi susa titresen
Rengi söndükce aldan karaya ufuk ve sis neyde nicede
Hatirladigi kadar ancak yol yola
Sonbahar iklimlerin en bilgesidir
Görmüs gecirmis olgunlasmis yasamis
Yaslanmis,
Dünden aldigini yarina degin biriktirmis bohcalanmis
Kendi devrine gönlü tok sofrasi zenginligin
Ne gördüyse ehlinden ustadan
Hayatinda egitimli deneyimli birikimli katilimci gercekci sorumlu özgür ve bilgili yetkilerle irade sahibi özgün kimlik ve kisilikle varlik gösteremeyen hickimsenin ne yasanmis öyküsü vardir ne de itibara onura iliskili saygin degerliligi.
Kendinden eksik yasayan herhangi bir kisinin, toplulugun veya toplumun ortakca sayginliga deger hic bir bagi felsefesi yükümlülügü sorgulamasi üretimi aiyeti dili sanati edebiyati düsüncesi kaygisi kültürü sevinci derdi etkinligi iletisimi paylasimi olmadigi gibi, saplanip kaldigi sinirsiz yozlasmalar batakliginda saldirganlik kundakla, kurak debelenmeler kudurtur , maval okur, martaval süsler, hamaset okur, hurafe isler, asli esasi olmayan sahteliklere ve sekilcilige kuru gürültüler bagirir cikarir.
Ve hep kendini tekrarlayanligin kuyusunu kaziyarak…
Ne demislerdi „ at buldum meydan yok, meydan buldum at….“ …?
Yerlesik yasamlarini ve aliskanliklarini degistiremeyen DOGAL hayatin insanlari batinin deyimiyle SIVILIZASYON`a, yani ketlesme kalabaliklarina asimile olursa yitip kayboldulari kimliklerinde ve göreneklerinde olmayanlara savrulur yenilir baskalasir dönüsür ve dogalligindan olur. Zamanin getirdiklerine hazirlikli olmayanlarsa sürekli yokluk sorun dert cözümsüzlük ve eksiklik artirarak üstesinden gelemeyecekleri agir bedellerin altinda ve acaginin hep gerisinden gelmeye -cürümeye terk- ezilir dagilir ve bozulur.
Ucurtma güzlerinden cakmak tasi yamaclarina bagir seren efkari
Tutunca sökülmüs izlerden yazi yaban kuzgun kesifligi kadar sessiz
Turnalardan düsmüs tüyler olmali cirpinan Ekim daglarinda düpedüz
Buruk
Dokunakli
Icten ice yaralanip sizlayan yemisleriyle mayhos
Ekimden efsaneer söyle bana
Gönül heybesinde taze kavrulmus nohut, iklim yakasinda gül rumuzu olsun
Bir avare esinti dolansin, etekleri sahil dolusu dalginliklara savrularak
Carsi gezmekten yorgun
Dünyayi agirdan alan dansin beline dolansin isligimin icinden gecen müzik
Yamasi sökülmüs
Kir leke pislik ortamında yaşanmış ve yazılmış mendebur hikayeleri bütün kahrı sitemi laneti ve çilesiyle
Yok yok
İstemez eksik kalsın demedikçe
Herkes hakettiğini yaşar gibisinden neyi denk ayar reva biliyor inanıyor ve görüyorsan kendine
Acılara kökten sefilliklere göbekten hem bağlı hem bağımlığınla Kimin umurunda
Kimin nesinesin ki…
Gün döndügünde tarladan tozdan topraktan
Elayaklari cicek püskülleyen cocuktu dünkü bahar
Ucurtma keyfinde dösünü yakasini bayirlara ferman etmis delicelerinde
Yalinayak
Cildirciplak
Damla damlaya bir icim su deyip
Bakma sen öyle mektupmus postaymis pulmus yahut zarf
Bakma sen öyle inismis yokusmus
Emanet meyli merami zapta gecmis veya gecmemis
Sen …
Esen rüzgarin kimden ne duyup kime ne söyledigi
Hayal kuran hatir soran ahbap yarenlige bak




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!