Huylu huyundan
Yani yasama hissinden
Yasatmak hevesinden
Mutluluk hazzindan
Sözünden özünden itibarindan ilgisinden
Sevmekle cogaldigi
Asma köprülerini acinca zincire vurgun kaldirac
Surlari asilmamis kalin duvarlar arkasidir bilip bilmedigin dünya
Vilayeti herseyden cok insandan sorulan gözlem kulaleriyle
Zindan bakislarin herkesi icine alan
Ve her yöne dönebilen
Her tarafi saniyesi saniyesine her yönden takip altina alinip
Sibobu insan eksi ziyana ayarlı contadan
Tısssssssss...
Nasıl hayır olsun ki şer...üfe...tüfe....
.......buz gibi hayattan soğutan endekste
Suyu bulandırılmış çamur çaylakçılığın değirmenine canpazarı kuruyor insandan
Nasıl hayır olsun şer..?
Ne kadar çok yükleniş bu böyle
Mekansız zamana bu nice insandan göçüş
Bıkmış bezmişcesine canından
Dünyadan
İnsandan ne biçim hızlı kaçış bu yakasını kendi ellerine yapışarak
Kurtulurum zannısıyla ağlaya sızlayan
Şu demokrasi dedikleri...
Her kalem başından soyguncusuyla
Soyulanın arasını açan kantarı kaçık devlet topuzu
Neredeyse çalışanların ücretlerini bir deri bir kemiğe
Ölmeyecek kadar...o da hani bana lazımsın diye beleşe
Nüfusun yarısına yakını siyasetin yalanlarından bıkıp
Üc kere altmisla yüzseksene kadar
Eni sonu iki ikibucuc üc dakkayi zor bulan
Saydin saydin , yok sayamadin…
Gücünü kuvvetini agirligini kütlesini maddesini siddetle
Fizikte kimyada biyolejide ötede beride sonuna kadar tartip sinayarak
Eskidi tükendi artik dünya gidip baska karanliklara tasinalim
Bir körebe saklambacında yalınız
Ay kaybolunca geceye
Yıldızları giyinmiş çıralar altında gökyüzü yeryüzüne simsiyah
Usuul usul birileriyle söyleşirler sanki
İkisi birbirine yazılmış sevgili gibi
Kaçak vakitlerde gizlice aşikar
Hangi taraftan bakarsan bak her yer müthis bir azap agrisi ve insan cigligi feryat, hangi taraftan bakarsan bak her nesne eski kenar köse yignakli cöp bidonu ve harabe dekor düzenekli aksak ve arizalar cadde sokagi. Ne diyeceksin ? Nasil ? Ve herseyden önce kime…?
Mutluluk yeterlilik olgunluk kifayet itibar güven özgüven ve yetkinlik kavramlari, anlik –saniyelik durum veya icaba göre ortam kurtarip kotarma hirs yahut hevesleri köpürtüp kiskirtmakla degil, karsiligi yüklendigi sorumluluklar kadar gelismis ve büyümüs olan akil fikir bilinc bellek kültür sayginlik duyarlilik yol iz emek yordam ilgi paylasim ve her türlü hayati iletisim ihtiyacini kendi özgün kisiligiyle ( kulpsuz kancasiz) karsilayabilen fedakarligin ve özverinin sapasaglam karakter sahibi olmakla mümkündür.
Hircin hoyrat ve ince zerafetlerle dolmus donanmis hayatin her türlüsüne degiskenligi hic bitmeyen OYNAK yaklasimlar kayda degersizligiyle örüp örgütlemeye kalkisirsa insan, yasama sürekli tazelik ve dirilik sunan bütün kavram degerlerini akil fikir vicdan ahlak hukuk götürmez korkunc ve kiyasiya bir kargasanin DEGIS-TOKUS`una viran tarumar ederek MUTLULUK ve ILETiSIM ILISKI PAYINI sürekli aciya,korkuya,hiclige, kuskuya, karanliga, karamsarliga, cehaete, önyargiya, felakete, caresizlige, fitneye, fesada, gerilime, kavgaya, küslüge, ayrismaya, kokusmusluga, cöküse, cürümeye, tikanmisliga, ikinci veya ücüncü elden duyumlar üzeri hayat südürümlü ve güdümlü dolayliliga tespit tayin ve tahvil eder.
Hergün…hayatin ekinini ekmegini topragini suyunu carkini cevrimini yoracagi akil fikir vicdan emek utku tutku tavir tutum istek heves kaygi caba duygu azim kararliliklarla temin ve tedarige saglamaksizin, ortaya koydugu ihmalkarliklar kadar haddi hududu olmayan ÖLÜMLESMERE kaynaklik ve yataklik eden intiharin kendi kendiliginden celenkcisi olurken insan, uyandiran akil fikir ahlak onur somut insan degerliligine zerre kadar ilgi duymayip dünya denen yasam gezegeninden kaybolup bilinmeze adresli gömülürken, mutlulugunu tüm mutsuzluk kiskirtip kamcilayan soyut ve sicili sabikasi ölüm-zulüm dogurganlayan siddet nefret catisma kavga kargasa saygisizlik sevgisizlik hukuksuzluk ve ayrismalaraysa cildirasiya pürtetik kesilip, dünya hayatinin ve insanlik tükenmisliginin iflahini kesen cehennem viris ve salginligi mikroplasmalari tasimaktadir.
Hayati kolay hazir rayli hidrolikli ELEKTROMANYETIK ve SOSYOMAGAN ekonomik-teknolojik kilip kullanmak adina, her dokunusta binbir firildakliga dönen hayrete koyup heyecan vericiligin devamli REKOR KIRAN ve DEGISKENLIK SUNAN SEVIYE ve AZGINLIK ARTIRICI zorunlu bagimliliklarin vitrin bagimlisi ve istahi kabarik doyumsuz dayaniksiz tüketim budalasi insan tipinin bütün düsürüldügü zaafiyetlerinden iliklerine kadar sömürüp yararlanan yeryüzü Serbest Piyasaciligi, bütün bu sevkiyata dahil her cesit heves güdüm ve hayal ugruna kenini hatirlayacak kadar bile zaman bulamayan ve birbirine benzeserek ölü celseli insan kalabaliklasmalarini üretir ve örgütler. Tam gün mesaisiyle ezip yorup üzüp kemirip sömürüp kalacak ve siginacak hicbir huzur hali kalmamamanin dünyadan terkolduguna sönmüs sogulmus gezegen gibi uzaktan bakarken, ölüp giden dünya hayatinin bizzat kendi oldugunu bile farkedip anlayacak histen ruhtan bedenden sonsuz sinirsiz tükenmisligini yasar bu köksüz dipsiz yerel-küresel soygun sömürü ortakliginin ezip bozup amansiz TÜKENMISLIGE terkettigi aile,birey toplum ve insanlik.
Bütün bu kasam ve cevrimler dünasinda dünya sülükleri bilindik sag-sol,ilerici -gerici, aydin-yobaz, emek sermaye, kapitalist-sosyalist…ikilemlerini projeli programli ve TEK ELDEN ve luzumundan cok ajan piyon bölücü yikici yagmaci kiralik katilliklerle tepe tepe bugünlere kullanagelmislrken, bugün, artik bütün bunlarin da yeterli görülmedigi ve icine dahil edildigi her saniyeyin her dakkayla, her kisiyi hrkesle, her olup bittiyi hic olup bitmeyeceklermis gibi görünenlerle azdirip gerip ayristirip küsüstürüp korkutup catistirip sindirir süründürür soyar sömürürlerken, en basta kendilerine isledikleri igfal ve intihar girisimciligine kosulsuz hizmet sunsun diye makine dairelestirdikleri egitim inanc kültür dil yol marka moda müzik medya gida ilim ve teknolojiyi bu yalan talan tecavüzün pazar carsicisi ve alis veris merkezi sistemine otamatiklediler.
Hic merak etmeyin halledecekler sizi
Beton bosluguna durmaksizin birbirinizi bindirdiginiz asansör hayatinizla
Gözünü yummaya gör kim kime dalar
Kim kimi girtlaklar bogazlar
Kim kimi delik desik sivri yuvarlak ücgen cokgen trapez prizma sekil
Nerde ne zaman nasil üstüne cullanip kaliba sokacagini bilmeden
Giden günlerde bir kadin, sapsari dikensi cicekler acmis agacin fotografini cekiyorken cavlan sularda akan derenin kenarinda, ` birgün evvel ben de cekmistim ` diyerek ayaküstüs laflasirken, daha fazla dayanamayip bu karda kista kuru ayazin koluna kucagina kendini atmisligin müthis ask yangini delice derdi ve dayanilmaz cilelere katlanabilecek gücü olmasi gerektigini varsaydik..
Hic degilse toplum duyarsizi kendinin ilgisiz alakasizi INSANDAN daha görür bilir yasar duyar davranir canliligi ve tanikligi vardir demelere bu deli caglar düskünü agacin , hatta öyle ki tüm kardelenlerden evvel yatip uyuyamayip, tenine dokunan kimi zaman günes kirintilariyla yetinip doyarak; sonsuz ve tükenmez umudu, tutkuyu,hissi, hazzi, zevki, zerafeti, sevgiyi, mutlulugu, özgürlügü, özgüveni, sinirsiz kuralsiz her zorluga katlanarak ucari sevinclerle ve bünyesinde -belleginde kalan YASAMA BiLiNCiYLE; herkese ve her yere müjdelemeye olanca var gücünü verip, renk katip, can attiginda karar kildik.
Keske ölmeden olabilseydi de insanlik, dünyasindan kovuldugu salonlara tikilip susup sönmeden evvel ocagi ve cirasi, buyrulmus esaretin yazilmis programlanmis hayatlarina esir düsmeye akli fikri gönlü vicdani razi gelmeyeydi, ne sabahi vardi artik cünkü ne hazzi huzuru dirligi saygisi mutlulugu ve selami. `Sanirim soguk iklimlerden olsa gerek ` dedi, ` daha kuzey Iskndinavya`larda hem soguk hem sürekli gölgede kalmak insanlari `mutsuz ediyor ve istatistigi yüksek intihara sürüklüyor` .




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!