Sevgi Gül İlkan Şiirleri - Şair Sevgi Gü ...

Sevgi Gül İlkan

Gözyaşı, akıtanın peşine düşer
Yaktığın vakitler benden sana göçer
Yüreğini pare pare alev eder
Gözlerin sönmez umutlara yaş döker

Yaralarımın üstüne yara koydun

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Toplanın bahara gidiyoruz
Yaprak dökümünden çıkıp
Karı, boranı aşıp.

Herkes elinde bir avuç tohum
Çokça umut getirsin.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Bir gün öldüğümde dersiniz ki:
Çok yaslanmıştı.
Bir de çok özlüyordu...

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Şiiri hayatta ara...

Aşkın kefenini giymiş beyaz elbiseli Ayten
Sokak sokak, Hasan'ını mı ararsın
Toprağa yar olanı nasıl bulursun
Cümbüşünde matem çalar durursun

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Şiir anlatılmaz yaşanır
Lakin çok acı çektiriyor
Çektirdiği acıya bile aşık olup
Rüyalardan firar etmekmiş
Uykusuz sabahlara dümen tutup
Rotasında yol almakmış

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Adın, dilimden içime kök salarak
Dünyalara dallanıp budaklanıyor
Özüme yaz yağmurları yağdırarak
Sevdanın deryasına ulaştırıyor

Duygularım çocuklar gibi şen şakrak

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan



Köyün girişinden yaklaşık yüz metre kadar uzakta olan tarlamıza gelişimizin bu ikinci günüydü. Sabah altı buçuk civarlarında kalkıp, kahvaltımızı yaptıktan sonra yola koyuluyorduk. Her zaman olduğu gibi eşeğin üstündeki heybemizi indirip tarlanın tırmanında bulunan ağacın altına koyduk. Babam, annem, abim ve iki ablam oraklarını alıp kaldıkları yerden ekini biçmeye başladılar.

Ben, dün çakıl taşlarından yaptığım evin üstüne, küçük küçük kırdığım dalları dizdikten sonra poşet serip toprak döktüm. Evimin toprak damı da tamamdı. Sonra bahçe yapıp, yapraklardan ağaçlar diktim. Komşum da tarlamızın bitişiğinde bulunan arıcı amcaydı. Tabii arıcı amcanın onu komşum yaptığımdan haberi yoktu. Oyun oynamak böyleydi zaten haberinin olmasına gerek yoktu. Yalnız arılarını hiç sevmiyordum. Geçen sene göz kapağımdan soktuklarında onları düşmanlarım ilan etmiştim. Vicdansızlar beni kaç defa üst üste sokmuşlardı. Hele günde iki defa soktuklarında yüzüm balon gibi şişmiş gözlerim sanki kaybolmuştu. Bu sene daha temkinli davranıp etrafımı sık sık kontrol ediyordum.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Düşüne düşüne markete gidiyorum. Kafa bir milyon. Düşünce yumağındayım. Birden ilham perisi yanıma gelip ''Düşünüp durma. Şu şu mısraları yaz çabuk'' dedi. Bende:
''Sen eve git, beni bekle. Geldiğimde bana hatırlatırsın hemen yazarım'' dedim. Niye eve gidecekmiş de zaten aylardır korona yüzünden evde kapalı kalmış da.''
''İyi tamam beraber gidelim o zaman'' dedim. Telefonu alıp sayfayı açtım, o söylüyor ben yazıyorum. Yalnız bu arada, ayaklarım yürüyor, ben telefonun içine girdim, daha doğrusu şiirin içine girdim bir yere baktığım yok. Evde de böyleyim, şiir yazıyorsam ne kimseyi duyarım, ne de kimseyi görürüm.Telefon çalsa bakmam. O kadar yani. Sanki bu dünyadan çıkıp, başka bir aleme gidiyorum. Evde, oturup yazdığım için bi' yerde sıkıntı yok. Dışarıda durum böyle olmadı. Yürüye yürüye yazmaya devam ederken, birden ağaca kafa attım. Ağaç bana bakıyor, ben ağaca. Ağaç, sinirli sinirli bakıp: ''Sen ne yapmaya çalışıyorsun, amacın ne, benim tepemden mi gideceksin markete? deyip, hım yaptı. ''Affedersiniz'' deyip kaçtım oradan. Ben, o ilham perisine sorarım. Hâlâ kafam ağrıyor.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Beyaz papatyalar da gelin olmuş
Cennet bahçesine;
Senin gibi...
Beyaz sayfalar yazıya,
Yıldızlar geceye,
Beyaz, siyaha,

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Çocuk gülümseyerek helvanı yiyordu.
Keşke ben de anlamasaydım ölümü ve ayrılığı;
Ve böylesine yanmayı.
Biz iki fakir,
Yan yana iki zengin arkadaştık.
Yüreğimiz mutluluk akıtırdı gözlerimizden.

Devamını Oku