Sonsuz Yol
Güzel bir yaşamı arkada bırakıp,
çileyi kutsal bilenlere…
Her adımda bir yara,
Her durakta bir isyan
Tel Örgü
Yapayalnız, sessiz, kimsesiz kalmıştı boynu bükük tel örgünün dibinde bir çocuk bisikleti.
Mavi gövdesi, kırmızı tekeri, solgun duruşu...
Gece, bütün soğuğuyla üstüne düşmüş, ayaz gövdesini sarmıştı,
Bütün dünya bir kenara itilmiş, sadece o ve bisikleti kalmıştı.
Topraktan Mezara
Topraktan mezara uzanan sessiz yol,
Ardında kalanlar, unutulmuş soluklar.
Doğdum ben bu toprakta, rüzgârla yoldaş,
Her kapı kapalı, aynı eşiğe kilitli.
Uğurlama
Sana dair her şeyi kalbimde büyüttüm,
Ama anlatamadım.
Ne kelime yetti,
Ne zaman, ne zemin...
Karanlıkta yürüyen bir alevim
Tekne, su ve ben…
Baykuşların sesleri,
Kurbağalar sus pus.
İçimi ürperten bir karanlık,
Uzakta Bir Nefes
Sen gideli,
kırık aynamda yankılanıyor sessizlik,
gözlerim kar birikintisinde dalgın,
gülüşüm solmuş, beyazda unutulmuş,
Veda
Sarsılmaz kaya diplerinde
bir yankıydı adım.
Çam kozalağı gibi dirençli,
dalında dimdik duran bir sincap gibi,
Yarım Kalan Dua
Taze gül gibi kokuyor güneş
Gözlerim, fırtına bulutunda bir alev
Baharın yalanında gizli bir kış
Mevsim, ölü bir şal gibi
Yeni dünya
Öyle kolay değildi gitmek kendinden,
Sevdiğimden, kendimden vazgeçmekti bu.
Çok uzaklarda bir dünya varmış,
İnsanın soluğunda umut gezer.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!