Gölgelerin Savaşı
Küçük şeyler düşmez aklıma,
Bulutlarla okyanusun kavgasında toprak olurum ben;
Acıya yüreğimi serdim,
Beni ezen gölgelerin altında,
Gülüşün Son Baharı
Toprak kokusuyla başlar kaderin yolu,
Su gibi akar, derin ve suskun.
Ateş, rüzgârla dans eder sessizce,
Ağaçlar, kuşların ezgisiyle fısıldar.
Işığa Hasret
Güneşle selamlıyorum seni
Bir çocuk özlemiyle,
Sevgiye susamış yüreğimle,
İyilik Perisi ✨
Nehirlerde bir iyilik perisi,
kör ateşte alev gibi parlar.
Yüreğim şiirle yanarken
ellerim kalemle dokunur
Kader ve Ah
Sedat yaşar
Kimin ahı kaldı gülüşümde?
Gülerken, rüzgâr susar, sesim ağlardı.
Zemheri soğuğunda gözlerim çiçek açardı,
Kahve Kokusunda Son Rüya
Bir kahve kokusunda andım seni.
Gözlerin yaban mersini tadında—siyah, mavi, eflatun.
Anıların dikenli tüyleri, maktulün çiçeği gibi.
Kaktüsün Gözyaşları
Düpedüz bir aylak mıyım ben,
Sahipsiz çöllerde diken, kem gözlerde çirkin.
Ne asil lord, ne serseri bir gölge,
Sarayların uzağında, avluların sessizliğinde.
Akdeniz Gibi
Mevsim yaz, gül beyaz.
Yeni umutlar, yeni aşklar...
Her köşede ağacın gölgesi,
Yeşil bitkilerin ahengi...
Kanma Gönül
Kanma gönül, sözün büyüsüne,
Ateş olsa da gül rengiyle gizlenir bazen.
Herkesin suyuna eğilme,
Kendi kaynağında çağla,
Karanlık ve ben
Adam sessizce mırıldandı,
“Seni özledim…”
Gece hep aklımdasın,
Bir sigara yakıyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!