Kızıl Gözyaşları
Karanlıklar güneşin kızılında eridiğinde gel,
Beyaz bulutların nazlı nazlı dansında, gökyüzüne huzurla karış,
Yakamozun sevincinde umutla parılda,
Her yıldız kaymasında geceye gizli bir dilek fısılda,
Kızıl Saçlı Yıldızlar
Gözlerim şafakta seni bekliyor,
Dünya bilse ne olur, ben sensizim.
Seni ararım Samanyolu’nun kıvrımında,
Galaksilerden yankı geliyor;
Korku Bulutu
Yıkık göğe tutunmuş bir yıldız düşer,
Havayı yarar acılar, korkusu olur kabus;
Bulutlar ağlar; bakakalır galaksiler.
Sonsuz fezada, acının yanan filizine.
KORKU ÇEMBERİ
Hava beyaz ve soğuk.
Kırmızı bulutların içinde, gizemli periler dans ediyor geceme.
Pencereden süzülen ışıkta,
Uçan gözler dikilmiş üstüme.
Korkulu Rüya
Çok uzaklardan gelen bir ses,
Bir yüreğin titrek çığlığı,
Bir gözün sessiz ıslaklığı...
Korku sarıyor çaresizliği.
Kötülüğün Gölgesi
“Elimde bir gizem var,”
fısıldadı Şeytan, gölge gibi sessiz.
Havva durdu, gözleri yıldızlar kadar meraklı,
Ademe seslendi:
kötülüğün seremonisi
Alim, cahil bilir kendini,
Cahilde alim sanır.
Çok konuşan az susar,
Çok susan az konuşur.
Küle Dönen Rüzgâr
Sen gidince,
düşlerim soldu.
Sen güldüğünde, hepsini yanık bıraktım,
Sen ağladığında, gözyaşlarınla söküp attım.
Kül İçinde yanmak
İçimde bir yangın var, üstü küllerle örtülü,
Her esen rüzgârla yeniden uyanır.
Ellerim titriyor kalbimin üstünde,
Soluğum dudaklarımı yakıyor.
Küllerde İz
İçimde delicesine bir hasret var,
Mazide kaybolan mavi gözlerine.
Göğsüm yanar, dilim susar,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!