Bir Garip Vazo
Neden kimse görmez beni?
Hep masa başındayım, hazırım oysa.
İçimdeki su bile kıskanır beni,
kirletir.
Bir Sıkımlık Can
Aynada baktım yüzüme, ne eksik ne fazla,
İki gözüm, iki kaşım, dertle dolu başım.
Göğsümde tutuk bir fırtına,
Yorgun gözlerim, kırık düşlerim var.
Boşluk
Bir martı süzülüyor içimde,
kanadı ince,
suyun altında balık gibi gizli umudum.
Çêk û Rext
Tarih gölgelerle örülüydü gecede,
ay uzak tepelerde düşüncelere dalmış, üzgün;
yıldızlar Mezopotamya’da yeşeren ütopyanın
sevdasına kapılmış,
Dağ Gölgesi
Aklım başımda mı,
bilmiyorum.
Rüzgâr bir iç çekiş gibi
uçurumlara konuşur.
Derya Kadar Dert
Sür denize kaptan, okyanusa,
Balıkların sevincini birlikte görelim.
Bayram günü gurbet elde,
Bir yanım çocuk kahkahaları,
Dirilişim Ben
Yer, gök, deniz ve bahar, ışıkla çarpan yakamoz; derin vadilerin en zirvesinde yeşerir umut.
Bir bahar kelebeği, bir ağustos böceği…
Bir serçenin sinesinde hafif bir tüy gibi süzülür yaşam.
Dokun, Anne
Dokun anne,
unutulmuş defterlere yazılsın ellerin.
Gözlerinle yeniden doğsun
solan gülüşüm.
Dört Duvar
Uçaklar geçiyor gökyüzünde,
kelebekler dans ediyor baharda,
ama ben buradayım,
toprak kokusu bile hasret gibi gelir bana.
Durgun su
İçimde yılların sessiz, derin yankısı
İçimde umutların tükendiği yer
Kıvılcımlar yüreğimde çoğalır
Üstümde eski dumanlar, gözlerim alev kırmızısı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!