Eksik Bir Düş
Anne, anne... dedim, sesim döndü boşluğa,
İnsanlar vardı, ama ben yoktum kendimde.
Bir ben miydim bu dünyada hep uzağa bakan?
Bir düş içinde kaybolmuş gibiydim kendimce.
Enkazın Çocuğu
Aynaya baktım, yüzüm değil —
çatlak duvarlar gördüm.
Her bakışımda yıkıldım,
her susuşumda gömüldüm.
Ezilenin Direnişi
Dağ taş, kirli surat,
Işıkta kayan gülüş.
Kötülük çığlık atıyor,
Yan yana iyi kötü!
Ezmanın Işığı
Balmumundan dökülmüş bir heykel gibi,
içi dışı kauçukla sarılmış yüzler,
şeytan tükürüğüyle yıkanmış insanlar…
Fırtına
Az önce yüreğimde bir fırtına koptu,
Kalbim eriyen mum gibi içime aktı.
Umutlarım, kırlangıç yuvası gibi dağıldı,
Her yanım, çilenin gözyaşında savrulan bir damla.
Gel, Hayat
Bir çiy tanesi düştü toprağa,
bir damla haram, kötülük yeşerdi
gözyaşında; her yanı matem,
bir saksıda çiçek gibi hayatlar.
Bilir misin dağları,
Kayaların yosunundan içtiğim damla
Meşe ağacını?
Dal dal budak budak,
Çimlerin ayaklarıma dolanan dansı
Ne güzel.
Gelinciklerin Yankısı
Dağlar bilir sessizliği,
Kayaların koynunda uyuyan zamanı,
Rüzgârın anlattığı eski destanı,
Ve yıldızların ışığına karışan suskunluğu.
Gitme
Gitme.
İçimde kal.
Duygularımda, kalbimin kıyısında,
Sana dokunan saçlarımda kal.
Gökyüzünün Kıyısında
Haykır
Ama sessizce…
Tüm tabiat duysun:
Taşlar, kuşlar, otlar…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!