O Ses Nedir
Sedat Yaşar
Hangi dil bu, hangi sızıdan doğmuş kelimeler?
Çocukluğumun sesine benziyor
Papatyalar
Uzak ve yasak gözlerin,
Saçlarında geceye serilmiş gözyaşlarım,
Gamzelerinde yıkılan gençliğim,
Gözlerine feda ettiğim bahtım,
Perdesiz gerçek
Kirli aynaların perdesinde,
Cilalı kahkahalar yükselir, içimiz küllenir.
Alkışlar boşlukta yankılanır,
İçimizden geçenler hep perde ardı.
Renklerin İçinde Sen
Beyaz sabahlarda
salınır bir çocukluk sesi.
Zaman gülüşür salıncakta,
RUHUN ŞİFRESİ
Ne biçim bir dünya bu,
çarkına tüküreyim—
avuçlarımda eriyen yıldızlar
soğuğu damarlarımda dolaştırıyor.
Rüyanın Gerçekliği
Ay usulca sarar gözlerimi,
Sessiz bir yok oluş büyür içimde.
Geçmişi yaşamadım sanki,
An’daymışsın gibi… bu bir kâbus mu?
Rüzgârın Gülüşü
Bir adım attım bu yola,
kendim için.
Biliyorum, taşlı bu yol,
dikenli, telaşlı...
Saklı Cemre
Yırtık ayakkabılarla kattettiğin dikenli yollar,
Kargaların sesi, kelebekler, toprağın altında uyuyan cemre,
Saydığın yıldızlar, ayın yüzünde beliren kadim bir iz, boş.
Kelimelere sığmayan hayaller, içtiğin sigara,
Sehpada Can
Ötme garip bülbül, ötme,
Sevdanın gölgesini bırakma.
Ağlasan da figân etme,
Kalbimde aşkın ötesi yok.
SESİZ GÜNAH
İlk bakışta bütün günahları işlemek,
bir okyanusun suyuna resim çizmek gibi.
Seni öpmek, kızıl dudakta,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!