Hayat kısa bir yolculuktur
Acı Renklerde Ağlar
Çoğunun gözlüğü vardı,
hayatın yüküyle çizilmiş camlarında.
Biri, boş bir duvara sabitlenmiş gözlerle bakıyordu,
üzerinde yıpranmış, kirli bir ceket,
Ağacın Gölgesi
Bir ağaç gölgesinin gözünden, sessiz bir tanıklık…
Özlemle beklediğim güneş nihayet doğdu.
Kuşlar sevindi, bulutlar dağıldı,
Her yer cıvıl cıvıl…
Alevin Gölgesinde
Özlemimi nakşettim kelimelerin arasına,
Ruhumdan esen özgür bir rüzgâr gibi,
Güneşin ilk şafağında, tozlu patikaların sonunda,
Ruhumun toprağında ıslak yapraklar gibi ayak izleri arıyorum.
Aşağılık
Kirli yürek, bükük dudak — susar.
Konuşsa, iğne.
Duası dert, bakışı kin.
Ateşin Tebessümü
Ne sazdan, ne sözden anlar gönül
Gözlerime perde çekilmiş gibi
Issız sokaklara uzanmış gölgem
Rüzgarla savrulan saçlarımı görüyorum
Aynı Renge Aşığız
Zaman... İç çekerim, ne de çabuk geçti.
Gözlerim görmedi mi?
Kırmızı paramparça, çeşitli boyalarım,
Pişkin gülüşleriniz dağıttı onları.
Ben Buradayım
Hasreti hiç böyle duymamış olacak insanlar,
Her anı bir eksiklik gibi geçerken,
Senin yokluğun, gölgemle yarışacak kadar derin.
Ben hayatı yaşıyorum,
Beyaz Bulutlar
İçimde büyüyen bir hasret var,
Yeşil çimlerin serinliğinde saklı,
Orman gibi sessiz,
Yaprak gibi savrulan,
BEYAZ KAN
Yıkılmış bir kent gibiyim, duvarlarımda kurşun izleri, caddelerimde sessizlik, ruhumda yarım kalan haykırışlar.
Yüzümde aşk, gözümde isyan… Bir yanım savaşla yanıyor, öte yanda barış usulca fısıldıyor: “Artık bırak...”
Sırtımda ağır yük, elimde barut kokan demir... Hayallerimi kendi ellerimle gömdüm toprağa.
Bırak
Bırak, kırık dökük kalsın her şey — yüreğim gibi.
Sarma… Aksın sevda içinden.
Belki bahar yeşerir kışta.
Gül küsemez, bülbül susmaz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!